7 Kasım 2009 Cumartesi

Bir akşamüzeri evden çıkıp şehirde 21 kilometre yürümek

Yıkandım, sakal traşı oldum. Üzerime rahat şeyler giydim, spor ayakkabılarımı sıkı bağladım ve çıktım.


Dolmuş yolu, Fen lisesi yolu, Konya Yolu Fen lisesi kavşağı, Cevizlidere, ara sokaktan 2. cadde, Güveç'te mola. Öveçler 8. cadde, 4. Caddeden sokulluya yeni yoldan, Sokullu kapalı pazar yeri, Mermer sokak, Dikmen caddesi, Mermer'in tam karşısındaki sokak(yanlış), oradan Sinan sokak, Sinan sokakta çok ilerleyip geri dönüş, Dikmen Vadisi 3. etapa iniş, köprüden karşıya Mesa bloklarının oraya, Abidin Daver Sokak, Simon Bolivar'a çıkış. Ahmet Cevdet Sokak'taki Gelidonya Feneri isimli balık lokantasından kart alış, Çankaya Caddesi, Nene Hatun'dan aşağı, Nene Hatun'da birkaç balık lokantasından kart alış, Esat Caddesi, Tunalı Hilmi Caddesi, Kennedy'den aşağı, Nevzat Tandoğan Caddesi, Güvenlik'e çıkış, Meneviş sokağa uğrayıp bir arkadaşın emanetini teslim, geri Güvenlik'e ve yukarı, Mesnevi ve Çetin Emeç bulvarı, Aşağı Öveçler 4. caddeden içeri ve geri Güveç'e, Bir küçük şişe ılık su alıp durmadan devam, aynı yoldan geri eve.

Evde üzerimi çıkardım, esnetme ve gerdirme hareketleri yaptım, duşa girdim. Dönüşte mahalleden meyve almıştım, onları yedim.

Karar verdim, sabahtan başlamalı ve çok daha uzun süre yürümeliymişim.

5 Kasım 2009 Perşembe

Değişim Krizi

Dünden kalan bir konunun alarmı beklerken irdelenmesidir. Monolog sayılabilir:

Kişisel, kişilik, davranış, tavır, tarz değişikliği ile ilgili olarak çevremizden etkileniyoruz. Ya da çevremiz bizi etkiliyor. Her türlü mühendislikte de az ya da çok işleniyordur, değişime direnç diye, o da oluyor doğal olarak bünyede. Bu direnç de genelde "bana neden böyle davranıyorsunuz, neden kabul etmek yerine, düzeltmeye çalışıyorsunuz, ben o zaman kendim gibi olamıyor, kendimi ifade edemiyor, kilit oluyorum" gibi cümleler ile ortaya çıkıyor.

Aslında ince bir detay var bu noktada, belki detay da değil. Ana konu olarak da nitelenebilir. Rahatsızlık belirtilen davranış dışarıdan geliyor. Düzeltme davranışı. Bu dış etkiler özlerinde dışarıdan. Nihayetinde organizmanın dışından, yabancı yani. Kesin bilgiye sahip olamaz, hakkaniyetli tanıyamaz organizmayı. Yani o kadar da çok suçlanamaz. Son tahlilde yabancının etkisi de bir yere kadar rahatsızlık verir ve o noktadan sonra - dışarıdan geldiği için - kolaylıkla ıskartaya çıkarılabilir.

Esas kriz çıkaran bünyenin kendisidir o değişimde. Yani cümle "beni neden değiştiriyo bu dünya" değildir de "ben neden değişiyorum", "ben neden değişemiyorum" cümleleridir. Yani savaş yine bağışıklık sisteminin kendisi ile bünye arasındadır. "Haydi yabancı bilemiyor, ben nasıl kendimi bilemem, hala nasıl kendime yabancı olurum. Neden yolumu bilemez, bulamaz olurum. Su neden hala yolunu bulmamıştır" der bünye.

Özetle, kapının dışındaki kapı kolu sıcak olabilir, belki birazcık tutanı yakabilir de. Ama bu en önemli göstergesidir içeride çok ilerlemiş bir yangının.