20 Aralık 2010 Pazartesi

Kaygı

Kaygı çok ağır bir şey. Bilim adamlarının buna bir çare bulması şart.

İki tarafa da zor. Hani bir yerden alıp başka bir yere veriyor olsa eyvallah dersin ama öyle değil işte.
Kaygılanana da kaygılanılana da sıkıntı. Hiç öyle hesap kitapla işin içinden çıkılamıyor. Desen ki "sen kaygılanacaksın ama karşılığında da kaygılandığın kilo verecek" (mesela) ... insan bir düşünür.
Kafasına yatarsa da kabul edebilir. Ya da kaygılandığına "seni işten atıyoruz, git başka iş bul, ama bunun karşılığında senin o kaygılı eleman kaygısızların başrolü haline gelecek" deseler belki olur der.

Ama böyle değil. Genelde kaygılananlar yakalamıyor ama kaygılanılanlar bunun köküne kadar farkında ve
bu hiç bir işe yaramıyor.
Hiç.

Aslında çözüm basit. Kaygıyı (köken sebep) yok edeceksin. Bu kadar.
Kaygı olmayacak. Kaygılanmayacak kimse, kimse için kaygı duyulmayacak.
Olsa.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

xanax..
kaygıyı önler..

=D

atalet

bitti dedi ki...

o dediğin olsa tadından yenmez olurdu fekat olmuyor maalesef...gamsızlık lazım..boşvermişlik lazım...lazım oğlu lazım...

Adsız dedi ki...

Kötü
durum kötü
durum çok kötü
durum gerçekten kötü

ya şundan ya bundan
ya burdan ya şurdan
ya bugün ya yarın
ya akşam ya sabah

durum gerçekten kötü
durum çok kötü
durum kötü
kötü

yo pek de kötü sayılmaz
şöyle olursa böyle
böyle olursa şöyle
bu yandan gelirse eh biraz
şu yandan gelirse çok iyi
dediğim gibi olursa harikulade

iyi iyi
durum iyi
durum çok iyi
durum grçekten iyi

(Hasan Hüseyin Korkmazgil,ZAR)

ihtiyar

Sedencik dedi ki...

tüketen bir duygu...
iki türlü yok oluyor sanırım
biri doz aşımı ki mevcut kaygının bir tık üstünün olmaması durumu...
diğeride kaygı duyulankonu/olayı ın başa gelmesi...
sonrası kaygısızlık oluyor istesemde istemesemde...
mümkün olduğunca kaygıdan uzak,sağlıklı,mutlu,güzel bir yıl dilerim...
sevgi ve sağlıkla...