29 Kasım 2008 Cumartesi

Uzun yol yapmak


Bir yerden başka bir yere gidilir ve belki geri dönülür. Dönüp dönmemek ayrılınan yer ile eskiyen ilişkiye ve(ya) varılan nokta ile uyuşmaya bağlıdır herhalde biraz. Yolculuklar için plan yapmak iyidir, gerekir. Ama plan plan üstüne kurunca insan, kendine de kumpas kurmuş gibi hissetmeye başlayabilir, gereksiz. Plan derdine götü dümdüz etmenin de manası yok diyelim ama onun yanında boklu değneğin öbür ucu da sapının keyfine çıkıp dolanmak herhalde. Kontrolsüz güç güç değildir diyen reklama inat patinaj çekmeden plansız gezenlere mundar diyebilen bir kişiyim hapşurarak. Ayrıca şizofren olmadığımı da sanıyorum.

(Uyuz etme pahasına) Neyse...

Yoldan keyif alınabilir. Sırf yolun keyfi için yola çıkılabilir. Evet bunlar yapılabilir ve haklıdır da bunu beceren. Yol zaten kendini anlatır, akar gider. Bizim ayrıca cümle sermemize gerek yok.

Bu yazı ön tekerin ayrılınan yere döndüğünde gördükleri ile, vardığında farkettikleri ile ilgili olmak istedi başta ama bakalım nasıl olacak.

Dönüp gelen aslında herşey aynı şey olsun ister genelde. Kaçmadı ise giderken. Bunun beyhude bir istek olduğunu da bilir aslında ya, kendine tebligatlarını sürekli sümen altı eder insan. Zaten, zaten bildiklerimizi başkalarından duyduğumuzda vurucu olur. Bir tiyatro oyunudur bu. Oyuncu da seyirci de biz. Kendi kendimize tragedya(böyle mi deniyordu). Lan biliyorsun işte yediğin boku, daha ne.

Teller demiştik ya birkaç kez. Bir de ona bakalım. İnsan kendi midesini çevreleyen tel ağı birarada tutan ve gerekirse sıkıştıran o birkaç tel bağı tutup şöyle yukarı çekip boğazına dolayarak ensesinden çıkarıp beynine bağlayamaz. Yani aslında zaten böyle bağlıdır da kendi ellerini sokup bu birkaç teli geremez. Onu karşındakinin yapmasına muhtaçsın. Öyle bir çeker ki karşındaki, zıınn edersin bir anda tüm vücudunla ve ruhunla. Ha tabi metal yorgunluğu diye birşey de var. Çat, gidebilir de. Biz edebiyat bilmiyoruz yumru falan diyemiyoruz. Mühendisiz ya tel mel işte. Anla sen.

Evet kabul, aslında herşey başka birşeydir. Ya da başka birşey olur. Zaman geçer de geçirir de. Akar. Aramanın manası yok geçmiş olanı, geçirilmiş olanı.

8 yorum:

Çağlar dedi ki...

isimsiz 29/11/2008
.....

ay pisi gelmiş.. diye sevinirken..
zınk diye kaldım..
şimdi bu yol.. ömür mü.. ilişki mi
planlasan ne fayda.. kaygan zemin var.. dikkat çığ düşebilir var..traktör.. inşaat kamyonu.. askeri araç çıkabilir var.. bu levhalar yolda var..
haritada yok..
yani plan gidiş noktası ve bilindiği sanılan yol..
manzaralı ya da kestirme..ama otoban ruhsuzluğunda.. tek seçim bu mudur.. budur..

ön teker geri gelince.. herşey baştan yaşanıyo mu oluyo..
birisi senin içinde bi yumru oturtmuş da yutamıyo musun..
bu birisi bunu daha önce gene mi yapmıştı..
yoksa başka birisi.. aynı şeyi mi yapmıştı..

bu yumru biz izin verdiğimiz kadar.. oturur.. kalır.. içimizde..
yut gitsin..


bu mudur..

çağlaaaaaaaaaaaarr
e ben sana ne diyim ya...
zaten darallanmışım klinikteyim hala..
bi sevindirik oldum
geldim halime bak..
atalettttttttt

Çağlar dedi ki...

imbir 30/11/2008
**

çok kalabalık bi ortamda oturacak yer azsa herkes biri kalksa da ben otursam diye bakıyorsa sandalyeden kalktığın an biri gelip oturur yerine.hayattaki herşey için bu böyledir bence.bir yerden ayrıldığın an bıraktığın hiç bi şey eskisi gibi olmaz,kimi işte ayrılmıştır ordan sen gittikten sonra,bi başkası oturduğun yeri kapmıştır,yeni birileri gelmiştir,falan.hayatta böyle olmasa bi atraksiyon olmasa,bi sıkıntı olmasa sims oyunundan farklı olmazdı :)))tekrar başlama,tekrar bir şeyleri inşa etme güzel bi uğraş.

Çağlar dedi ki...

alpernatif 30/11/2008
:)

Hayatım örenklem ya
Askere giderken,ben freni çekip inmişim
ama araba dış etkenlerle bulunduğu yerden ileri gitmiş

geldim arabayı bulup bindim
tamam
arabanın içi (yani dahilinde ben) halabıraktığım gibiyim
ama dışarısı bambaşka bir yer olmuş
dışarının freni ben de değilmiş ve çekilmezmiş
bunu anladım

mı ?

Çağlar dedi ki...

verocka 1/12/2008
.

hani çok demeyi sevmem

ama bu yazıyı sevmedim .

hele yol mevzusu bana şiriler hatırlattı.

derdiya şair;

"bu yol nereye gider?"

ve eklerdi

"yol bir yere gitmez o bir durma biçimidir" diye

bide gerdan vardı o şiirde ama mevzuyla hiç alakası yoktu

gerdan lafına bir kuyumcuda rastlabilirsiniz bir kasaptada" başlayan bir mısraydı o

neyse bizde bok etmeyelim işi

hani oturduğun şehir varya ordaydım üç beş gündür.

slogan atma babında.

Çağlar dedi ki...

bekir dur 1/12/2008
geri dönüş

Ben geri dönünce bıraktıklarının değişmemesini beklediğimiz kısmı beğendim. Güzel olmuş. Çünkü "hah bana da böyle olmuştu" dedirtti. Bunu bana dedirttiğin için teşekkür ederim :)))

Çağlar dedi ki...

busegul 1/12/2008
*******

Plansız bir sekilde gezinirken bu sayfada buldum kendimi
Mundar oldum galiba:))
..
Yoldan keyif alınabilir. Sırf yolun keyfi için yola çıkılabilir. Evet bunlar yapılabilir ve haklıdır da bunu beceren. Yol zaten kendini anlatır, akar gider..
...
ama işte burdaki gibi keyfi aldım burda bulunmaktan..)

Çağlar dedi ki...

yokumolmucamda 2/12/2008
"yokum"

Plan yapıldığında bir aksilik çıkacak korkusundan tüm işlerimi plansız yapma halini aldım.Bunu da seviyorum açıkçası..harbiden de planlı işlerim hiç yolunda gitmez..Kösteği bol oluyor..ehuuu

:)

sevgiler

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 7/12/2008
Bakalım

* Atalet:
Yol, yaşamdır, ömürdür evet. Bak bu yorumundan sonra bin kere daha svindirik olmuş, bi o kadar da üzündürük olmuşsundur. Hayatın döngüzelliği ile ilgili bir yazı yazacağım bi ara.

* İmbir:
Bazen(yok, çoğunlukla) bakış açındaki olumluluğa hayranım.

* Alper:
Askerlikle alakamız yok, bitti. Belki çok az var.

* Veroçka:
Birçok yazımı sevmeden yazıyor ve okuyorum ben de. Ama bu onların gerçek olmaları gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki.

* Bekir:
Rica ederim. Hepimizin birşeyler bulması ne güzel.

* Busegul:
Rica ederiz, okumuş olmanıza müteşekkiriz.

* Yokum:
O plansız iş yapma konusunda ben de hemfikirim. Bazen ben de yapabilecek cesareti bulabiliyorum. Hep değil ama.