24 Mart 2010 Çarşamba

Yol nedir

"...bir evin kapı önüne gelmişim yine, kapıda genç bir çocuk, tombulca bir kızı evine bırakıyor besbelli, ama sıradan iyi geceler konuşmasına benzemiyor pek, çocuk sanırım izafıyet teorisinin yoga üzerine yan etkilerinden bahsediyor, kız da nezaketen dinliyor, bitse de uyusam diye. bu çocuğun yolu yol değil bir akıl veren olur elbet..."

Yukarıdaki kurmaca satırlar bir arkadaş tarafından yazıldığında tarih geçen sene 4 Kasım idi. Metnin tamamında birçok arkadaşımız betimlenirken bu alıntıladığım kısım kuvvetle muhtemel benimle ilgili idi. Kurmaca dedim bakın, tombul kız falan yok ortada, ama önemli olan ve bana dokunan kısım "yolun yol olmaması" kısmı idi.

O gün biraz düşündüm, yol nedir, neresi eğri neresi doğrudur diye. Varamadım herhangi bir yere tabii ki. Ama bir deney yapmaya karar verdim. Değişim deneyi. Yolum yol değilse yolu değiştirmeli idim galiba. Deney küfür etmemek idi. O günden beri küfür etmemeye çalışıyorum. Kendimi ne kadar kötü söz vasıtası ile ifade ediyormuşum, görmeye çalıştım. Oluyor da hani, sinirlenince köpürmek yerine yutuyorum, etmiyorum kötü söz. Arada sırada ufak ufak kaçtığı kesin ama çok düzeldi bence. Ama farkettim ki birşeyleri değiştirmek için aktif enerji harcamak, sürekli kafanın o konunun üzerinde durması hem zor hem de o kadar verimli değil. Güzeli konuyu unutmak, ama aynı zamanda içselleştirmek, normalleştirmek, olağanlaştırmak. En iyi öyle oluyor. Maya o zaman tutuyor. Sanırım şimdilik ekşiyen bir şey yok.

Ama en sonunda da, insan değişimden sıkılınca kalesine, kendi içine dönmeli galiba. Ben biraz evdeyim, dinleneceğim. Beklemem.

3 yorum:

.. dedi ki...

tamam dinlen. gelmeyiz 8)

Adsız dedi ki...

yok ben gelirim..
ev dedin mi duramam =)

değişimin içselleştirilmişi de var..
ama yabancılaşma adına yapılanı da..
bu iki yol da aynı yere çıkar mı..

aslında..

tombul kız olmasa da..
birileri bişeyleri dile getirince.. mi değişim tetiklenir..

ben ne bilirim..

atalet..

Çağlar dedi ki...

* Bacım:
:)

* Atalet:
Ahah gelirim laflarına tokuz biz. Geliyorum der, gelirim ben.
Aynı yola çıkmaz iki farklı amacı olan şey. Bence yani. Amaç o kadar belirleyicidir ki değerlendirmede, tüm sonucu etkiler.

Ama evet, değüişimin tetiğini düşünmek lazım, dışarıdan kafaya sıkılan tipi daha aç acıtıcı sanırım.