Uzun süredir yaşadığım bir sıkıntı bu. Hatta taa lise vakitlerinden beri galiba. Ya da bilmiyorum, belki daha uzun süredir. Gerisinde yatan sebepleri bilmiyorum, çözemedim. Neyse ben hali betimleyeyim, yorumlarda faydası dokunan bulunur, bir umut.
Şurada ve burada iki yazıcık karalamıştım. Onlar aslında derdimi anlatmıyor ama en azından kelime altyapısı...
Neyse efendim,
birileri gittiğinde o gitmeler kendileri için hayırlısı olsa bile, öyle olduğunu ben bilsem bile, genel geçer kurallara göre başkası olsa da gidecek olsa bile... ben bozuluyorum. Hatta onların yerine kendimi koyup karar verecek olsam belki ben de giderim, onu da biliyorum, ama yine de bulutlanıyorum.
Bu paragrafı daha uzatmayacağım, örneklemeyeceğim de. Bu kadar.
Ben de böyle gidenlere bozulduğum gibi gidiyor muyum birilerinden uzağa, ona bakıyorum. İşte o zaman iyice karışıyorum.
Not:
Bozuluyorum+bulutlanıyorum=(Terkedilmiş hissediyorum)
Kayıtlar
50 yorum:
bittercokemel 13/6/2007
:(
yine kim, nereye gidiyor ?
seninle olan ilgisi ?
bak ben de karıştım şimdi !
düğüm oldum hatta :(
farmau 13/6/2007
mrb
Çelişki dolmuşsun hemşerim:)
Hep derim kolay olan gitmektir ,zor olan kalmak,kalabilmeyi başarmaktır..
Gidenlerin arkasından bulutlanmak ise ancak can acıtıcı bir kendi kendine bir vazife edinme halidir.
Gidenler kalanların bulutlanacağnı bilerek giderler
hbasak 13/6/2007
gitmek-kalmak-bulutlanmak
Kimsenin bir yerde sabit durduğu yok. Herkes aynı anda hem birilerinden uzağa gidiyor, hem de kendinden uzaklaşıp giden birilerinin ardından bakıyor....Kimileyin kalmak daha hayırlı bile olsa ve çoğunlukla ilerleyen zamanda gidenin işi kalaninkinden daha zor da olsa....o ilk ayrılış anında kalan olmak duygusu her zaman giden olmak duygusundan daha kötü, bulutlanmamak mümkün değil.
alpernatif 13/6/2007
gidenlerden biri
Bazı gideriz biz yavaş yavaş
Yavaşlığımız gitmek istemediğimizdendir aslında
Sanal da olmasak da,gerçek de buralarda hayalet gibi dolaşırız biz
Ruh sevdiklerinin yanından ayrılmak istemez aslında
caglarbilir 13/6/2007
yazsana, taş attın da kolun mu yoruldu
* Neşe:
He yaz tabi, nolcak.
Hımm, lapalannız kalmak. lapacı çocuğu olmak. Bu terkedilmişlik hissi ile yalnızlığı aşure mi etsek bi ara acaba...
* Üçtemmuz:
"Eğer kalplerden ve akıllardan çıkmazlarsa etkilerinden kurtulamayız, aslında çıkıp gitmeliler" desek çok mu sert yapmış oluruz. Bişey daha diyeceğim: bu histen kurtulmak için başkalarına sarılınca aşırı faydacı olmuyor muyuz, yandakini kullanmış olmuyor muyuz.
* Bitter:
Belirli bir giden yokmuş, ben genel hali betimlemeye çalıştım aklıma gelince. Tepkisel bir yazı değil yani. Yine içerlerden bir kazık çıkardım, onu anlatıyorum.
* Farmau:
He ya çelişki, karmaşa. Herşey belirli olsa idi, yazılmış ve zaten okumuş olduğumuz hayatı yaşıyor olsa idik daha sıkıcı olmaz mıydı.
* Başak:
Herşey hareket eder, hep aralardaki uzaklıklar değişir diyorsun sanırım. Ben kalırken başkasından uzaklaşıyorum, o giderken başkasına varıyor... hımm. evet. Bu yaman çelişkiyi çekmek insan olanın, ezel ile ebed arası kaderi o zaman.
* Alper:
Ben cevap yazarken gelmişin. Kalp kalbe karşıymış desem pek mi hanımsal/duygusal pörtleme olur.
Ama asıl cevap: Niye gittin o zaman ula :P
Ya da: Gitmemiş gitti sandıklarımız aslında.
yicemkelleyi 13/6/2007
karışırsın tabi
yaşamak istemediğin bir şeyi bir başkasına yaşatmak,bunu fark edecek olgunlukta isen eğer karıştırır adamı(kadını,insanı,canlıyı)
kalan boşluk ne ile,nasıl dolar,dolmazsa kaç şiddete kadar yıkılmadan durur o araştırılmalı...
değilmiki nefes alıyoruz,değilmiki kaldığımız kadar gidiyoruzda başka hayatlardan,değilmiki düzen bunun üzerine kurulu,değilmiki "bu düzen değişmeli" havada asılı kalan boş bir nida...
sana bulutları dağıtacak lodos'u gönderiyorum.ankarada bulamazsın.gerçi azıcık dağıtır etrafı ama olsun.
hayat1987 13/6/2007
bitterin ocağından sonra benim antalya süper gelir sana
olayımız tamamen duygusal :)
gidenler kalanlar gitmek zorunda olanlar onun yerinde olsaydım gidermiydimler bende gittiysemler karıştık bizz iyce tatile ihtiyacımız var
bi sürüleğine görevimi yerine getirmek için gittik senle biz tatile antalyaya hatırlıyosun dimi :)
alpernatif 13/6/2007
istanbul yaramadı mı :)))
len ne çemkirdin hemen :)))
konuya uygun duygusal bir şeyler yazdık işte
ne deseydim? gittim,keyfim yerinde,oh ne ala mı deseydim
hey allaaaam
caglarbilir 13/6/2007
oohh oh oh oh yandaan
* Kelle:
Anam babam getirecek cumaya memleketten :)
* Hayat:
Hobaa, biri yemeğe alır, biri sınav yapar, öbürü fırına sokar, dayanamaz hemen çıkarır. Şimdi de hayat bizi tatile götürüyo. Hatta kendini götürtüyo :) Nabalım, hayırlısı diyelim...
* Alper:
Ehehe, çemkiririm, hatunların arasında kaldım, onlara benzedim. Tutup kurtarmıyosun da.
Ne olduğumu anlamadım ki pazarın... Kendime geliyorum ufak ufak.
Hem sen ne halde olduğunu da demiyosun ki. Ona göre gelcez mi gelmiyecez mi oralara, bilelim.
caglarbilir 13/6/2007
ya bi durun
sulandırmasanıza, ben kalıyordum..
e bu yorumlara bakınca kalmamış mıyım. yoksa az biraz yukarıda demiştik, aslında kaldık da, duranlara mı yapıştık.
886888
yicemkelleyi 13/6/2007
oooo
hayde gözün aydın olsun o vakit,sevindim :)
bu arada güvercinlerin kuluçka süresi nasıl acep?varmı bi icraat balkonda?
caglarbilir 13/6/2007
gıt gıt gıdak
* Kelle:
Valla hala beklemedeler sanırım. Hatunla kocası nöbete durdular. Çünkü kargalar gelir oldular. Akşam gider bakar, resmi bilgi veririm burada, saygılar.
dolphinblue 13/6/2007
önce söz ver!
şimdi sana bi yorum yazcam ama önce söz vereceksin yorumuma yorum yazarken beni ti'ye almayacağına dair :)
caglarbilir 13/6/2007
anlaştık.
* Dolfin:
Söz.
dolphinblue 13/6/2007
anlatıyorum o zaman :)
ben buna dair bir yazı yazmıştım bloğumda...
http://dolphinblue.blogcu.com/2679427/
gitmeler senin istemin dışında gelişiyor... yani buna hazır olmadığın bir anda eylemin gerçekleşiyor olması seni ansızın mecbur kaldığın bir durumla karşı karşıya getiriyor. gitse belki daha hayırlı olucak senin için. bunun farkında olduğun halde gönül bağın bu gidişi kabul etmiyor.
bazı şeylere karar vermek zordur çağlarım...
başa geldiğin anlarda çekmek durumunda kalırsın yükünü ve üzüntüsünü...
zorlanıp kabul etmek istemediğin anlarda bile zamanla alışırsın gidişlere ve gidenin arkasından içine yer eden özlemlere
http://dolphinblue.blogcu.com/2713819/
bakınız bu yazımdada açıkça dile getirilmiştir özlem denilen şeyin nedenli yıpratıcı bir şey olduğu...
ama en güzeli nedir biliyormusun... herşeye rağmen insani duygular besliyor olman içinde bir yerlerde yer etmiş zaman zaman harekete geçiyor... kimseyi özlemeyen gidişlere demir leydi şeklinde tepkiler veren yalnızca kendi kendine yetebilen kimseyi hayatına dahil etmeden yaşayan insanlardan çok dah iyidir birini kaybediyor olmanın onu özlüyor olmanın içinde körüklenen yangınını hissederek yaşıyor olman. unutma cam bile ateşle şekillenir... kalp denilen şeyde böyle özlemlerle istem dışı kabullenişlerle şekillenip olgunlaşır...
sonunda sendede insani duygular olduğunu fark edebildim yaaa helal olsun bana beee :P ( Yav şaka kızma sakın :))
TheLostHighway 13/6/2007
***
ben bir şey anlamadım. galiba birilerinin hayatından çıkmasını kasdediyorsun. ama ben başka bir açıdan yaklaşmak isteyorum meseleye. herkeste bir gitmek-kalmak durumu var. bana sıkıcı geliyor bu durum. nereye gitmek, nerde kalmak anlamıyorum. bu biraz da popüler bir durum. taklit ettiğimiz bir durum. aslında sanki herkes yerinden memnunmuş gibi geliyor da, bir lüksü aşındırmaya çalışıyor sanki. bu mevzuya dahil olmak bize bir derinlik katıyor. bir fiyaka. sen neden sıkıldın ki gitmek istiyorsun diye sorasım geliyor. oysa bakıyorum herşey yerli yerinde. herkes mutlu hayatından. ama bir fiyaka işte gitmek istemek. özellikle bu kişisel sayfalarda çok sık rastladığım bir durum. bilmiyorum, ben belli bir yaşa erdim. burayı tanıdım. orayı tanıdım. gidersem giderim, pek konuşmam. kalırsam ki kalıyorum, bundan da gocunmam. ama asıl mesele şu: ne yapacağına bir an önce karar vermeli kişi. yoksa, fiyaka, acı, nedamet, her ne dersen de, bu gitme-kalma meselesini halletmek gerek. ama ben yine de felsefi bir mesele olarak durumdan ne anladığımı ortaya koyayım: augustinus şöyle der: ruhumuz buraya ait değil, biz sonsuz bir alemden geldik bu dünyaya. tanrının ruhu var bizde. bu yüce ruhla bu aşağı alemdeki varlığımız tedirgindir, sıkılmaktadır. sürekli yüce aleme özlem duyar, hasret duyar ruhumuz. bu yüzdendir burada oluşumuzdan sıkılışımız.
duruma farklı bir boyut kazandıracak mı bu söylediklerim bilmem ama mesele biraz da bundan ibaret gibi geliyor bana.
selametle.
caglarbilir 13/6/2007
dolfin sen bi dur az
* Thelosthighway:
Yo, anlamışsın işte. ilk dediğin durumu yazmaya çalıştım yazıda, gerçi yazmadım, öylesine karaladım, açmadım. Biraz da ondan konu ve yorumlar karıştı. Aynen hayatımızdan çıkanlara dair bir şey idi benim bu derdim. İkinci dediğin ve ayrıntılandırdığın, benim ise -belki biraz da tepki çekmeyi göze alarak- "Ay kapatırım bak blooo, hah kapattım işte, gördünüz mü, açıyim mi hı açıyim mi, bana ne bana ne, çok istemezseniz açmam işte" diye anlatacağım konu değil bu yazının derdi.
Yani konu o başka açı değil.
Benim tarafın özünü açmak gerekirse, -ki bu biraz kendimizi açık etmek olacak-
* Lisede son gün herkes birbirinin lise gömleklerini imzalarken kişinin o eğlenceye katılamamış olmasıdır,
* Üniversitede o ünlü gezilere dahil olmamayıp arkada kalmış olmaktır,
* Üniversite biterken -aslında kimse kimseye söz vermemişken- arkadaşların başka illerde işe girmesidir,
* İlk işyerinde taparcasına sevilen teknik yöneticinin aslında seni kendi yerine hazırladıktan sonra ülkeyi terketmesidir,
* Askere giden iş arkadaşının dönecem sözüne rağmen dönmemesi, dönmezken alternatifi için fikir sormasıdır,
* O alternatifin iki ay sonra yalan olmasıdır,
* Karşıt olarak 5 senenin sonunda sen o işyerinden ayrılırken kalan gözlerde o süzgünlüğü görmektir
Özünde okuduğun bir blogcunun gitmesi, kapatması falan filan -lütfen kimse alınmasın ama- çok sığ tek bir tarafıdır bu konunun. İnanan olur mu bilmiyorum ama ben bu yazıyı yazarken aklıma bile gelmemiştir böyle arkadaşlar. Ne olacaksa olsun, doğruya doğru.
Fiyaka, derinlik vb. şeyler anlamsız kalıyordur inşallah şu açıklama ile. Keşke revaçta olan gündeme kayabilme ihtimalini öngörebilseydim, karışıklık için kusuruma bakmayın.
Sıkılmak? konu bu değil.
tursusuyu 13/6/2007
çatlamış bilinç, döklen kabuklar..
arkadaşdan aldığım izinle şöyle bir alıntı yapmayı uygun buluyorum:
- Efendim, bütün sözlerinizi kağıda geçirdim, lakin bloguma koyacağım vakit gördüm ki bütün blogcular bir veda hastalığına yakalanmış. Veda eden edene.
- Sanırsın tası tarağı satıp, kıç açıkta Tibet'e yerleşecekler.
- Aynen öyle canım hocam. Veda edebiliyorsan internete et, televizyona et, mutluluğa veda et, edebiliyorsan.
- Aynı kanaatteyim çekirge. http://tursusuyu.blogcu.com/3189119
Geniş bir hasır şapka altında yaşamak/uyumak istersin. Bir araba kornası senden yol ister, yattığın yer düşlediğin yerdir çünkü. Gitmişsindir ve döndüğünde kimse bıraktığın gibi değildir. Herkes içsel yolculuğunu yaşamıştır ve hala yaşamaktadır. Önemsenmezsin. Yapay bir coşkuyla kucaklamak istersin herkesi. Ama kavradığın sırtlar yabancıdır artık sana. Bir daha kaçmak istersin ama başaramazsın. http://tursusuyu.blogcu.com/3089732/
bu arada bu şark kurnazlığımı unutturmak adına güzel sözler söylemek istiyorum: baklava, çikolata, kaymaklı ekmek kadayıfı, dondurma, kazandibi, kelle paça...
caglarbilir 13/6/2007
turşusuyu, yanlış anlaşıldım...
* Turşusuyu:
Aynı anda yorum yazmışız, bir açıklama yapıyordum:
http://caglarbilir.blogcu.com/3255194/#c2187900
kevserbanu 13/6/2007
BAŞLIK ÜRETEMİYORUM BEN
Amaaan Çağlar.
Gidiyorlarsa alemden silinmeye gitmiyorlar ya.
HEM BOŞVER, "KALAN SAĞLAR BİZİMDİR" FELAN :P
TheLostHighway 13/6/2007
***
ya güldüm kendime. konu bu mu? bu kadar abartmaya değmezmiş. bu blogculuk salakça bişi. ben de bir ara sıkılmıştım. bir kaç dengesizin yüzünden olmuştu bu. bu bir kaç dengesiz dengesizliklerine bir süre ara verdi.
konuyu abartıyoruz bence. sanki herkeste hayatın sırrını açıklayacakmış gibi bir duruş var. ahaaa açıkladı açıklayacak hesabı. boş işler çağlar hocam. ömür akıp gidiyor. boşver blogu bize bir şey olmasın. :)))
üçtemmuz 13/6/2007
***
Yok yok...Benim dediğim daha da bencil olanı...Biz gidenlerin aklından, kalbinden çıkmayalım...:)
Aslında şunu demek istedim; Fiziken hepimiz aynı göğün altındayız, hiçbirimizin biryere gitme imkanı yok...Ama en azından birbirimizin kalbinde, aklında olalım. Çok mu pembe? Valla öyle düşünüyorum ama.
Yıllar evvel çocuk yaştayken, bir arkadaşım, Yeşim :) olanca saflığıyla şöyle demişti bana: Sevmek tabi ki çıkar işi...Sen seversin, o da seni sever. Ama en güzel çıkar biçimi bu...
Hala aklıma takılır, hala emin değilim...Bilmiyorum.
tursusuyu 13/6/2007
rüyalarda buluşalım..(iki insomnialı)
vaaaay, burada trafik çok hızlı.. kıskanmadım desem yalan olur, kıskandım desem gerçek olur..
caglarbilir 13/6/2007
dolfin biraz daha dur sen :P
* Banu:
Sen konuşma, otur oku. :D
* Tlhw:
He biz sağlığımıza bakalım. Aynen. Bir tek yazınca bünye soğuyacak diye yazma derdindeyiz, odur. :)
* 3temmuz:
Ha iz bırakalım, çentik atalım.. Evet harbi bencil olan bu. Erkek yapmaz bunu, kadın yapar :P
Kanıt: Pembe, Yeşim, 3temmuz :P
* Turşusuyu:
İtina ile blog dağıtılır, gündeme taşınır, ortam karıştırılır. Bu arada senin arşivde bi yazıda kaldım.. Geliyorum eskiden yeniye yavaş yavaş...
Lebiderya 13/6/2007
!
g
i
t
m
e
k
onca olandan sonra
gitmek kolay mı ...?
belki bu karıştırıyor senin kafanı ...!
dolphinblue 13/6/2007
aaaaa yeter ama!
ellere cevaplar çatır çatır geliyor bana gelince bekle dolfin öylemi?
tamam çağlarım ne dedinde iki ettim :P
dua ette sen cevap verene kadar pc sağlam kalsın :)
caglarbilir 13/6/2007
Dolfin ve diğerleri
* Arada kalmış dolfin:
Ya şimdi ben oturacam, yorum yazacam ama bu yorum senin yoruma yorum olmayacak....
Alışmak, bilmiyorum.
Kalp, onu da bilmiyorum.
İnsani duygular... o da kalmadı.
* Lebiderya:
Olası, bilemiyorum.
gergin 13/6/2007
ASLINDA
Bu derin bir mevzu..(Zevzeklik olsun diye söylemiyorum)
Onun için yazmaya heveslenmiştim ama baktim ki 29 yorum var
(Şu ana kadar) o zaman onları okumadan olmaz.
Maksat aykırı şeyler söyleyecek olursak yazının ayarı ahengi bozulmasın!
Başkaca yorum yazmamak için nedenimiz yok.
pelin 13/6/2007
kısaca...
kendimize sorduğumuzda bazı cevapları net alamayız
parçalarda kolay oturmaz yerli yerine,
çünkü; şarkıdaki gibi, kendinden yanadır hep yürek...
muhakemesi ile kafa yorman bile güzel,
uzun uzun yazmak isterdim ama...
seni çok iyi anlıyorum, bu kadarını söyleyebilirim...
bittercokemel 14/6/2007
haaaaaaayyytt !
Çağlar hadi kalk İstanbul'a gidiyoruz .......!
cehennemden kıskanan var gördüğüm kadarıyla :)
Alper Bey, Alper Bey !
Zamanın birinde kaçıralım demiştimde istememiştiniz :)
şimdi kıskanmıyınız bakalım !
di mi Çağlar ?
hıh :)
caglarbilir 14/6/2007
.
* Gergin:
Abi öyleydi de, çok yere birden gitti yazı.
* Pelin:
Kafa yorduk ama fayda sıfır, hattta eksideyiz.
* Bitter:
Yok be abla, kıskanmamıştır abim, sorarız...
Şimdi birkaç not:
* Sanırım biryerlerde demiştim, çok bunaldığında, içindekileri dökmek istediğinde ama bunu kimse bilmesin istediğinde mektup yazar ve olmayan adrese postalar bir arkadaşım diye... Bu yöntemi sanal postalarda yapamıyoruz, olmayan adrese atılan e-postalar illa ki iadeli taahhütlü gönderilmiş gibi suratımıza patlıyor, geri dönüyor.
* Yazıda gidenlere dair bir serzeniş vardı azıcık, şimdi anlıyorum haksızlığını bu serzenişin... Hakkını vermezsen, bir anlamda git demiş olursun, sonra da oturur dövünürsün. Demem o ki git dersen kalırsın tabi. Gel desen de demesen de artık tasarruf karşınındır. Şaşkın bakkalın da terazide ne tarttığı malumunuz.
* Öz itibariyle karşı kıyıya mızırdanmadan önce bu yana bakmak lazım. bu süreçte... Banu demiş, "Kalan sağlar bizimdir" diye... öyle de, katil olduk be.
dolphinblue 14/6/2007
son noktayı ben koyayım mı?
banucuğumun yorumu çok iyimser ama! ( bu arada bugün onun doğumgünüdür haberin olsun çağlarım :))
bazen kalan sahalar bizim olmuyor sadece o sahalarla yetinmek durumunda kalıyoruz.
yetinme duygusuyla sürdürülen dostluklar öyle feciki ( en azından bendeki durumu budur ) gidenin ardından yasta tutsan yanında olandan daha iyidir diyorsun...
ps: yav gergin hocam şu yorum olayına girerken bloğunuzdaki kadar rahat olsanızda kasmasanız kendinizi :) o bünyeden kimbilir ne tür yorumlar çıkardı ;)
dökün içinizi rahatlayın efendim ahenk bozulsada çağlar bozulmazki bu duruma pek çok şeyi çok farklı alanlardan görebilme yetisi var onda çünkü...
ağzımdanda bal damlarmış bugüüün :)
sojo 14/6/2007
*
hayır siz hiç gitmiyorsunuz. çünkü gitmek ihtimaline karşı gelmemeyi tercih ediyorsunuz.
kıyıda hep enine yuzmek gibi.
olabilir tabii..
en azından pekçoğumuzun dizleri çürük çarık içindeyken sizinkiler pırıl pırıl kalıyor.
saygılar:)
caglarbilir 14/6/2007
hay babayın şarap çanağına...
* Dolfin:
Ahenk kim, bozum olmak ne. Abim canı isterse yazar, takılmayınız. Benim görüş açım... yanlış tanımlama olmuş. Yok öyle birşey.
* Sojo:
Teşbihte hata olmaz, teşbih hata kabul etmez, taş kıyıda, dizleri kıyıda vurursunuz enine yüzerken.
isimsiz 14/6/2007
tespit
kimse yazmamış ben yazayım bari, aslında giden değil kalandır terkeden.
uctemmuz 14/6/2007
:)
Yav çağlar niçün dil çıkarıyorsun yorumuma, hem de 2 tane :P birden ?
Kadınlar yapar bunu demişsin, e normaldir yani erkek gibi mi düşünüp yazsaydım? İçimden geldiği gibi yazdım işte.
Ayrıca hakkaten şakaydı o, alt satırda kimse kimseyi aklından çıkarmasın filan demişim bak.
Yazıyı okudum, yorumları da, yoruldummm. :)
En özü şu benim düşüncemin:
Hiç kimse gitmesin...ama bu imkansız.
ipeksol 15/6/2007
düş
..
gidene mi kalana mı zor derler ya..belki giden gittiğine pişman , kalan gitme demediği için pişman..
..
ben genelde yazmayı ..dön demeyi..tercih ederdim..artık demiyorum bişi..giden eğer gittiğinden memnunsa ben ne kadar dizimi döveyim bişi ifade etmiyor..o zaman bu çaba niye..
..........
ya niye böyle bir yazı yazdın ki..dertlendim şimdi..sağdan soldan..ordan burdan..
..
gittim
eryol 15/6/2007
doğru anlamışım
Yazıyı ilk okuduğumda bir sahne geldi gözüme. Eski iş yerimde, sevdiğim ve destek aldığım bir iş arkadaşımın, "ben gidiyorum, tarihim şudur, olayım budur" diyerek löngürt diye gitmesi, bir bakıma ortada boşlukta kaldığım bir sürecin hayatımda yer alması oldu. Senin yorumlardan birinde verdiğin örneklerden, doğru anladığımı çıkarımlamış oldum.
O zaman, şunu söylemek istiyorum: E bre eşek adam, e bre lüzumsuz adam, şunu alıştıra alıştıra deseydin ya, madem biliyorsun gitmenin kolay kalmanın zor olduğunu..
caglarbilir 15/6/2007
kırkbir kere meaşş..
* İsimsiz:
Evet o da bir bakış açısı. Ama çok klasik oldu di mi :)
* 3temmuz:
Erkekler erkek gibi düşünürlerse dahi bu sonuca ulaşmazlar demek istemiştim. Dilim ise pabuç, zaptedemiyorum...
* İpek:
Abla, onu bunu şunu yazayım diye düşünüp planlamıyorum ki, nasıl göz pörtletiyorsam yazı da öyle pörtlüyor. Ya da içerde kaynıyor, bazen ufak çatlaklardan fışkırıyor.
Evet, çocuk doğurmadığım halde bende de çatlak var.
* Eryol:
Hah, işte bu. Gördün mü çağlar, al eline bi kaya, nerene dayarsan daya şimdi...
Farklı bir yöntem bilemiyorum ki. Öyle olacaktı, öyle oldu. Bingün düşünüp hazırlanılan bir plan değildi ki gidiş. Diş çektirmek gibiydi. Çektim, çıktı.
likelife 15/6/2007
:(
benimkiş daha çok calimero sendromu.
yani,
" ama haksızlık bu öyle değil mi? "
ne fena di mi...
SAKLIisyanlar 16/6/2007
denklemler üzerine...
Bozuluyorum+bulutlanıyorum=(Terkedilmiş hissediyorum)
bu denklem böyle mi olmalı acaba?????
Bozuluyorum+bulutlanıyorum>=(Terkedilmiş hissediyorum)
çünkü..
Bozuluyorum+bulutlanıyorum=Terkedilmişim
kimbilir biz aldığımız kararlarla kimleri be denklemlerde bozup bulutlandırmışızdır...
geçenlerde bloglardan birinde bir anket vardı "giden midir kalan mıdır terkeden??" konulu... yazını okuyunca ki ben yazıları okudugumda yorumlarıda okurum ama senin yorumların maşallah çokmuş elimden geldiğince hızlıca bi göz attım çoğuna... neyse lafı nereye getirecektim yorum sayısı çarpması teşhisi koydum unutkanlık karmaşa beyinde belirtileri sanırsam... amannn.. anket diyodum... yazını okuyunca gitmek kalmak anket yorum denklem... böyle bi oraya bi buraya... gitsende kalsanda terkedersin bence... bağlıyim bari bi şekilde olmadı ya idare etcez artık... hoş kal...
yicemkelleyi 18/6/2007
merak
günaydın çağlar,iyi haftalar olsun.lodos geldi mi haftasonu merak ettim.dağıttımı bulutları?
yani anne diyorum,baba diyorum nasıllar iyiler mi?mutlu oldunmu onlar gelince hı?
dolphinblue 18/6/2007
uyarı!
güncelleme yap artııık! :)
ipeksol 19/6/2007
düş
...
bugün de bir yazı bulamazsam ya yazına ya sana bir pörtletme yapacağım..neredesin yahu..bak merak ettim..küstüysen bize söz sana algida alacaz ve şampiyonlar ligi topuyla oynamana izin verecezzzz...hadiiiiiii....
caglarbilir 19/6/2007
hay allah pardon
Çok afedersiniz arkadaşlar, biliyorum burayı biraz boşladım. Annem ve babam ziyarete geldiler, onlarlayız hep akşamları. Aile saadeti, anlayacağınız.
Hem pek yazacak şeyim de yok şu anda. Ama her an patlayabilirim herhangi bir konuda, bekleyin beni :)
* Likelife:
Orhan baba da "sen de haklısın" diyor.
* Saklıisyanlar:
Hoşgeldin. Kalan mı giden mi diye bir karara varmaya gerek yok bence. Kopmalar hep iki taraflıdır. Tendon koptu mu kemikten de parça alır.
* Kelle:
Geldiler, iyiler. Sağolasın.
* Dolfinişka:
Yok kafamda yazcak bişi, boşum.
* İpek:
Abla yazı yok, kusura bakma. Ama bu yorum yorumu ile idare etmenizi isteyeceğim. Harbi, bişi gelirse yazarım.
sevenmonths 19/6/2007
e hadi birader...
tamam ben tembel bi blogcuyum da...
sen böyle uzun aralar verince kendimi "terkedilmiş hissediyorum"
(=bozuluyorum + bulutlanıyorum)
özletme kendini...
farmau 20/6/2007
:
hemşerim
tabi kaçtılar bu sıcaktan yanına
kurtuldular
yanıyor buralar resmen
bu arada boşver yazıyı falan sen saadetine bak
iyi saadetler dilerim:)
caglarbilir 20/6/2007
böyle birşey
* Sevın:
İşte öyle bir yazımtırak karaladık, lütfen idare :)
* Farmau:
Hava harbi yanıyomuş, haberleri geliyor evet. şimdilik beraberiz bakalım.
isimsiz 22/6/2007
Giderken kalmak, kalakalmak
Giderken kalmak vardır bir de...
Gitmeyi koymuşsundur kafana. Her an dank demiş durumdadır. Gitmek zordur. Dur der gitme N'olur, Allah aşkına gitmi der. Veya demez öyle bakar. Veya bakmaz öyle düşünür. Veya düşünmez öyle sanarsın.
Sonra birden O gidiverir! Giderken kalan olursun. Çok acıdır...
Yaşanmaması, bilinmemesi dileğiyle...
isimsiz 30/7/2007
..
ben bu yazıyı yormlamamışım..
eksik kalmamaya karar verdim..
gerçi bi isimsiz var.. ama gülümsememiş.. ve başlık koymuş..
demek ki.. ben deilim ..
ama benim repliğimi çalmiş..
gitmk deyince hemen..
dönmekkkk
mümkün mü artık dönmek..
diye şarkı söyleyesim geliyor..
evet..
gidişler dönüşleri hatırlatıyor..
oysa.. gitmenin zıddı kalma..
ama kalanların ödediği bedellere tanık olan..
sadece dönmeyi hatırlıyor..
hani..
gittim..beğenmedim.. döndüm.. ne var ne yok..
olmadı değil mi bi değişiklik ben yokken..
hmm tamam ..
diye bi de aşağılama geliyor aklıma..
off..
niye saçmaladım..
şimdi.. öze döneyim..
gitmeyi bi erk olarak görürüm..
aklına düştü mü gideceksin..
geride ne kalmış düşünmeden..
zaten gitme dütü mü aklına..
gerideki .. yanında olsa da.. terkedilmiş gibidir..
haa..
seni bırakıp gitmeye kalkan olursa..
onu da kabullenecekin.. terkediliş gibi görmeyeceksin.. erk olarak göreceksin..
burada sin.. ekleri emik kipi değil.. geniş zaman.. tavsiye ederim anlamında..
=)
Yorum Gönder