23 Mayıs 2009 Cumartesi

Uyumaktan korkmak

Şu yazıya başladığım saat 0235. Uyumaktan korkuyorum. Gerekçem de uyanmak. Birçok şey gibi bu da saçma geliyordur şimdi size. Ben de öyle düşünüyorum ama zaten herşey saçma. Genel olarak yaşamı mantıklı olarak mı nitelendirirsiniz yoksa saçma mı. Yönetilemez, planlanamaz, öngörülemez, kapsanamaz bir olgu, yaşamak. Bunlar da beni hayatın saçma olduğu yargısına götürüyor şu anda. Evet bu yargıya götürüyor çünkü çok acayip bir şekilde sabaha karşı 0530'da uyanıyorum bir süredir. Olağanlaşan az uyuma değil ama bu. Nefes alamayarak, boğulma hissi ile uyanıyorum. Kuvvetle muhtemel, alerji ile ilintili. Akşam çok yakın bir arkadaşımla konuştum. Kendisi de alerji sorunu ile boğuşuyor, o da uyanıyormuş, hem de aynı saatte. Kalkıyorum, su içiyorum, elimdeki ilaçları orama burama sıkıyorum. Çok kötü isem duşa giriyorum öğürerek. Ne olduğunu bilmediğim şeylerden arındırmaya çalışıyorum vücudumu. Ama zaten suyun altında da nefes alamamaya devam ediyorum. Sümkürüyorum, birşey çıkmıyor. Ama kuru kuru burnum tıkalı. Öksürüyorum, hırlıyorum, gırlıyorum yine birşey çıkmıyor. Ama kuru kuru ciğerim kapalı. Ağzım açık ama nefes fakirliği çekiyorum. Nasıl anlatırım bilmiyorum, çekiyorum ama gelmiyor lanet olası hava içeri.
Psikolojik diyor etrafım, onlar öyle dedikçe evet konu psikolojikleşiyor. Saçma tabii ki psikolojimin solunum sistemimi sadece bu dönemlerde etkilemesi, ama bunu arkadaşlarıma anlatmakla bile uğraşmak istemiyorum çünkü fikirlerden de boğuluyorum. Akıl almak istemiyorum, çözümün derhal gelip beni bulmasını istiyorum.
Kıbrıs'ta askerlik yaptım geçen bahar, ki hiç sevmezdim orayı. Hala da sevmem ama orada bu sorun yoktu diyorum kendi kendime. Asker mi olayım, Kıbrıs'a mı yerleşeyim diye düşünüyorum uyumaktan korkarken şu anda. Bunu ilk kez düşünmüyorum.
Doz aşımını düşünüyorum kullandığım ilaçlarda, biten burun spreyini acaba tekrar bir iki fıs çıkar mı diye çöpten alıp almamayı düşünüyorum şu anda. Zaten kafamda bu kadar düşünce varken nasıl uyuyacağım ki. Uyumamak da bir tercih olabilir, gündüz nasıl olsa yorgunluktan bayılırım. Neden olmasın.
Yayınlayalım bakalım. Saat 0251.

9 yorum:

Adsız dedi ki...

hekimsel yorum yapamayacağım çağlarım bilirim..
ama üzüldüm bu sıkıntına..

çabucak geçmesini dilerim...


atalet..

Şarküteri dedi ki...

Asker olmana gerek yok patron. Tatil için Kıbrıs' a git şöyle bir kaç hafta... Askeriyenin yakınlarında bir otel tut. Bak bakalım aynı belirtiler görülecek mi? Sıkıntılar devam ederse yemeklerine şap katıp dene bir iki gün... Hala devam ediyorsa üniforma giy, künyeni oku, kendini emir komuta zincirinde farzet...

Maksat deney grubunu aşama aşama geliştirmek. Kim bilir, bir çözüm çıkar belki bu deneyden.

.. dedi ki...

kıPrısın şivesi mi iyi geliyordu sana, askerliğin doğası mı bilemiycem. aciba nemli hava faktörü olabilir mi?
tüh yaaa....

Çağlar dedi ki...

* Atalet:
Teşekkür ederim, hekim bakışı ile yormak istemezdim zaten seni. hem daha iyiyim, kaygılanmayınız.

* Yec:
Hiç bilimsel yaklaşıma yetecek kafa kalmadı bende hacım. daha ziyade occam'ın usturası, ya da ne bileyim demokles'in kılıcı, belki de gordion düğümünün başına iskender'in elinden gelenler gibi bir çözüm arıyorum.
basitleştirmek gerekirse kesip atacağım burnumu, oyacağım gözlerimi, damağıma beton dökeceğim, ciğerlerimi de balon ile değiştireceğim. Evet bunu yapabilirim(afedersin bok yapabilirim, laf işte)

* Bacım:
Şive değil de farklı bir bitki örtüsü sanki.

sedencik dedi ki...

yaşadığımız ortam ,hava gerçekten çok etkiliyor...
mesela istanbulda sürekli ağrıyan bacaklar burdurda ağrımayabiliyor...
telefon alarmıyla her sabah sürünerek uyanan ben adana-antalya veya çanakkalede alarma gerek kalmadan 6 da kalkıyorum...
iklim gerçekten önemli...
geçmişler olsun...
sağlıcakla...

Çağlar dedi ki...

* Seden:
Ne yapsam ki, bir hamak alıp sallansam, yaramayacağını biliyorum :)
Şakanın yanında ciddi: İlaç değiştirdim, hava da biraz değişti, bu hafayı iyi geçiriyorum.

imbir dedi ki...

bana da oldu bi kere.çarpıntı oldu sonra bi titreme.nefes alamamakla başlamıştı.sonra doktora gittik bi bokun yok dedi içinden.karşımda gayet güler yüzlüydü aslında bi şeyin yok derken.psikolojik olabilir dedi.o öle dedi ya.bi iki kere daha olur gibi oldu.çünkü kesin psikolojim bozuk psikolojik sorun insanları öldürüomuş bile diye salak saçma bi kaç kere daha yaşadım yani.ama hep kendimi en fazla ölürüm o da ölceem varmıkş nası engellerim ki diye telkin ettim.bi de dedim ki daha önce de oldu bu öldüm mü hayır sonra uyudum mu evet.uyandım mı evet.e zıbar ölese dedim hep.sana zıbar demiom ha kendime karşı bi tavır bu :D bu yazı yayınlandığından beri ins geçmiştir:)

Çağlar dedi ki...

* İmbir:
Rapor verelim de dertlenmeyin: Geçmekte efendim. İlaç değiştirdik, hava da değişti biraz. İyiyiz.

melis dedi ki...

bende korkuyorum uyumaktan. 3 gunden beri yatiyorum hastaliktan sanirim bir seyler yapma istegindene kaynaklaniyor. psikolojim cok fena