5 Kasım 2009 Perşembe

Değişim Krizi

Dünden kalan bir konunun alarmı beklerken irdelenmesidir. Monolog sayılabilir:

Kişisel, kişilik, davranış, tavır, tarz değişikliği ile ilgili olarak çevremizden etkileniyoruz. Ya da çevremiz bizi etkiliyor. Her türlü mühendislikte de az ya da çok işleniyordur, değişime direnç diye, o da oluyor doğal olarak bünyede. Bu direnç de genelde "bana neden böyle davranıyorsunuz, neden kabul etmek yerine, düzeltmeye çalışıyorsunuz, ben o zaman kendim gibi olamıyor, kendimi ifade edemiyor, kilit oluyorum" gibi cümleler ile ortaya çıkıyor.

Aslında ince bir detay var bu noktada, belki detay da değil. Ana konu olarak da nitelenebilir. Rahatsızlık belirtilen davranış dışarıdan geliyor. Düzeltme davranışı. Bu dış etkiler özlerinde dışarıdan. Nihayetinde organizmanın dışından, yabancı yani. Kesin bilgiye sahip olamaz, hakkaniyetli tanıyamaz organizmayı. Yani o kadar da çok suçlanamaz. Son tahlilde yabancının etkisi de bir yere kadar rahatsızlık verir ve o noktadan sonra - dışarıdan geldiği için - kolaylıkla ıskartaya çıkarılabilir.

Esas kriz çıkaran bünyenin kendisidir o değişimde. Yani cümle "beni neden değiştiriyo bu dünya" değildir de "ben neden değişiyorum", "ben neden değişemiyorum" cümleleridir. Yani savaş yine bağışıklık sisteminin kendisi ile bünye arasındadır. "Haydi yabancı bilemiyor, ben nasıl kendimi bilemem, hala nasıl kendime yabancı olurum. Neden yolumu bilemez, bulamaz olurum. Su neden hala yolunu bulmamıştır" der bünye.

Özetle, kapının dışındaki kapı kolu sıcak olabilir, belki birazcık tutanı yakabilir de. Ama bu en önemli göstergesidir içeride çok ilerlemiş bir yangının.

6 yorum:

.. dedi ki...

çok doğru tespit.
evet.

Gökhan Eryol dedi ki...

madem monolog..
susayım...
sonra kızıyosun zaten :)

feanluvien dedi ki...

Peki değişimi bünye mi istiyor, bağışıklık sistemi mi? (bence ikincisi)

Yazınızdaki, cevabını kestiremediğim tek ayrıntı bu.

Adsız dedi ki...

ama bi de sarı ineğin yanında yatan ya suyundan ya huyundan derler durumu var..
yani..
daha entel dantel söylersem..
ionescunun.. gergedan oyununda başlangıçta etraftaki gergedanlaşmış insanlardan korkan ve iğrenen aktörün.. oyunun sonunda.. gergedanlaşmışların çoğunluk olması sonucunda etkilenip ..dediği gibi..
"onlar nekadar yakışıklı boynuzları ve yeşik derileri ile oysa ben.. bembeyaz yumuşak ve normal insan burunlu ıyyy..

atalet..

alpernatif dedi ki...

Bünye değişmek zorunda değildir
unutma,unutturma !

veroçka dedi ki...

bak bende muzdaribim bu değişim konusundan
muzdaripdi dimi olunan şey.
şu sakallı adamlardan biri bizim marsist olan değil ondan öncelerden demaktitosmuydu. değişmeyen tek seyş değişim diiye
oysa yanılıyor ( Ünlem )
ben değişmiyorum.