13 Eylül 2009 Pazar

Politik Saçmalıklar: Helikopter

Efendim benim mühendislik diplomam var. Yani basitçe mühendis sayılıyorum. Mühendislik ehliyetine sahibim. Bazı konularda ahkam kesebilme ehliyeti bu. Sonracığıma, tıp ilgimi çekiyor. O konuda da ahkam kesebiliyorum bazen, çok tepki çeksem de. Ya da mesela, bir süredir birşeyler yazıyorum burada, antin kuntin bok püsür konular. Ciddi ciddi okuyanlar var.

Alanım geniş, diplomama güvenemediğim durumlar çok. Tıp ilgimi çekiyor diye kimseyi ameliyat etmiyorum da mesela. Birşeyler karalıyorum diye Kant'ı, Hobbes'i, Moore'ı itin götüne sokmaya da çalışmam (Ha Niçe'ye küfretmişliğim vardır, o ayrı)

Hal böyle iken, yani usturuplu bir şekilde otururken, boyumuzun ölçüsüne göre kumaş biçtirir, ayağımızı yorganımıza göre uzatırken enayiliğin dik alasını mı yapıyoruz biz.

İmam hatip lisesi mezunu (meslek lisesidir, imamlık öğretir), iktisat önlisans (meslek üniversitesidir, hesap kitap öğretir) diplomalı padişahımızın helikopter ile İstanbul üzerinde uçup üçüncü köprünün yerine karar veriyor olması hangi öğretiye sığar. Hangi diploma bunu sağlamaktadır.

Ağır vasıta ehliyeti olmadığı halde otobüs fabrikasında otobüs sürmeye çalıştığında uyanacaktık, olmadı.
Hala uyuyoruz.

12 yorum:

Adsız dedi ki...

örteyim üzerini ??

hem onun kesin karışman danışmanı vardır.. söylemiştir ona.. nereden geçmeli köprü.. yani vardır di mi.. danışman biliyodur di mi..??
endişeli bir smayl koy buraya..

hah bi de..
sel aldı ya istanbulu..
eski karşı grup belediyeninmiş kabahat.. onlart izin vermemiş ıslahına derenin..

kabahat gelin olmuş kimse üstüne almamış..
bedelini kadıncıklar insancıklar bebecikler ödemiş.. suda boğularak..

spikerin biri bi adamla konuşuyordu kimdi başını kaçırdım bilmiyorum.. ama bireysel olaralk selden kaçabilemeyeceğimizi..
meteorolojinin yağış çok haberini değerlendirip
belediyeye yorumlu
rapor vermesi hangi saatte nerede ne olacak demesini
onlarında okul lardaki kar tatili gibi o sabah işi gücü tatilş etmesinin gerektiğini söyledi..
sonra bireysel olarak sel geldi napıcaz.. onuanlatırken.. yanisel saniyeler içinde geldi..
birden yükseldi.. yüz yukarı bacaklar önde kollar yanda sürüklenme tekniğini.. kenara nasıl kaçılacak tekniğini .. yaklaşık rafting kurallarını anlatırken kadın susturdu onu..
bu kadar da ilgisisiz..

üff....

atalet..

Adsız dedi ki...

benim diplomamam hangi konularda ahkam kesmeme elverir bilemiyorum.

ama rantın dağıltımasına elverecek bir diploma türü bildiğimi söyleyemem.

fakir olmasaymış halk aaa

Çağlar dedi ki...

* Atalet:
Danışman bilse ne annem. Bildiği akıl yoluyla ulaşılsa da aslında cep yoluyla damıtılmış bilgi. Onun da koy götüne. (bilginin yani)
İlgisizlik dersen, donanımsızlık evet. Nasıl olur ne yapılır onu da bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki halkı boş bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya.

* Adsız:
İsimsizlere cevap veremiyorum. Hatta yorumu anlayamadım da. İroni mi, nedir?

Şarküteri dedi ki...

Aynı şahsın binicilik denemeleri de oldu zamanında. Neyse ki cihan at gerekli tepkiyi gösterdi. Hay gözünü seveyim, ne mübarek bi hayvandı rahmetli...

Çağlar dedi ki...

* Yec:
Hah, bin yaşa. Cihan'ı hatırlamaya çalıştım da bi türlü adı aklıma gelemedi idi. Gerçi o vakit üdşündüm, ismini hatırlasam, bu sefer de "memlekette at binenin, şiir okuyanındır" derler diye pıstı idim. Pısmasam kontrolsüz güç güç değildir derdim. Olmadı, olamadı.

.. dedi ki...

çağlar, o kadar hırslanıyorum ki, üç kuruşluk laf edebilme becerim de kayboluyor, tıkanıp kalıyorum bunca gerizekalılık, bunca aymazlık, bunca..... üff neyse. bunca şey karşısında işte.
onun için var sen hayal et ne diyebiliyorum.

Adsız dedi ki...

seçilmiş padişahımızın aldığı kararları mı sorguluyorsun yoksa sen?
seni gidi kendini bilmez seni..

demokrat bi kere o tamam mı?
çalışıo da bu iktidar.
çekemeyenler kızıyor.
ha, demokrasisi tek sesli ve sadece kendi yandaşlarını dinleyip diğerlerini darbeci ilan eden bi demokrasi olabilir..

ama onu halk seçti.
demokratiğim demek için kabullenmek zorundasın.
yoksa ergenekoncuların yanına yollanırsın..

hayat gibi..

sedencik dedi ki...

aslında güzel bir laf vardır...
da senin sayfanı riske sokmayayım...
bilgi fazlalaştıkça bilinmeyenin ağırlığı daha çok hissedilir...
ama bilgi azsa hele birde bilinç eksikse...
cesaret değil ama cüret artar...
bugün havadan ist.kontrolü yapılır...
yarın gemiyle ank.ya gelinir...
sağlıcakla...

Çağlar dedi ki...

* Bacım:
Anladığım kadarıyla hepimiz benzer durumlardayız. Ama bak bazılarımız hala soğukkanlılığını koruyarak yorum yapabiliyorlar, takdir ediyorum. Sakinlik korunduğunda değerlendirmeler ve alınacak kararlar da sağlam çıkıyor. Önerim bu olabilir belki.

* Hayat:
Doğru dedin vallahi. Yazmadan önce pek düşündüm aslında ben de. Ne de olsa padişahın doğrudan tebaasındanım ben de. Neyse, bakalım.. battı balık yan gider.

* Seden:
Aslında gerçekten bilginin azlığı nedeniyle onun boşluğuna mı doluyor cüret. Çok merak ediyorum. Yani eksik yan tamamlamaya çalışır da bir hava yok ki. Bayağı bayağı bayağılık akıyor her yandan.

verocka dedi ki...

oysa benim bir ismim vardı .))
ironi ne oluyorki ? .) bildiğin yorum işte

Çağlar dedi ki...

* Adsız Veroçka ile Adlı Veroçka:
Kahpe teknoloji, eğer söylemezsen ismini bilmeme imkan vermiyor. Halk fakir olmasaymış derken ironi yaptın sandım, yapmışsındır da zaten, eminim :)
Rant dağıtımı öğreten yer "padişah politika okulu". Var böyle bir yer.

feanluvien dedi ki...

Hayal gücümün de desteğiyle "1. ile 2. arasında denizin içine inşa edilmiş kanal" önerisini sundum. Dinlemediler. Amaç rantmış. Sonradan öğrendim.