23 Nisan 2007 Pazartesi

Günlük Niyetine


Bugün mesai yok idi. Her tatil günü yaptığım, evde mayışıp camış gibi yatmak eylemsizliği yerine bugün bir değişiklik yapayım dedim. Çıkıp biraz yürüdüm. Bu kararı vermemde tabi son birkaç yazıda ( bu ve şu ) gündem olan göbek çapımın da etkisi büyüktür.
Konulu yürüme olsun diye düşündüm ve geçmiş zamanda yaptığım bir bisiklet gezisine nazire olsun, hem de deney olsun diye aynı güzergahı yürüyeyim dedim. Hem baktım yürüyebiliyor muyum diye, hem merak ettim ne kadar sürecek diye, hem boş bir zaman tutmasın, işe yarasın, uzun olsun diye(diye diye diye) şu alttaki yolu teptim.



Çizim gugıl ört uydu görüntüsü üzerine yine aynı alet ile yapılan mezura(yumuşak cetvel) ölçümüdür. Ölçüm sonucuna göre  11.5 kilometre kadarmış bu yolun tamamı(Geçen yazıda 15 demişim, neden farklı oldu ki acaba). Saat 1110'da evden(çizimde en güneydeki nokta) çıkmışım, 1330 gibi dönmüşüm. İkibuçuk saatte bu kadar yol. Bir insanın yürüme hızı nedir ki acep. Kendimce bakarsak tempolu yürüdüm, elimi kolumu sallayarak gezmedim yani. Aşırı dik yokuşlar dışında hep aynı hızda yürüdüm gibime geldi. Ama bilmiyorum. Şimdi şu eski yazıya baktım, bisikletle de yaklaşık aynı hızda dönmüşüm, nedir ki bu şimdi.

Not: Bu yolda, Ataşehir-Yaşamkent'ten aşağı Eskişehir yoluna inerken ve Eskişehir yolu hattında aşırı fazla rüzgar aldım, bunalttı, üşüttü.

Eve dönerken bi büfeden bi ekmek aldım, kendime ekmek almaktan dönen adam süsü verdim, çaktırmadım kimseye. Sonra hakettiğim kahvaltıyı 14 civarında falan yedim.(1 yumurta sahanda, tereyağı, reçel, iki çeşit peynir(biri krem, biri üstüne kekik, pul biber ve zeytinyağı eklenmiş tulum))

Neyse, sonra çamaşır, ütü(3 gömlek bi pantol), çamaşır.


Bakalım akşam canım sinemaya gitmek isteyecek mi... Bunu da yaparsam kendimi aşmış olacağım. Bu kadar heyecan bu bünyeye çok, yatak. Şimdi ek: Gittim gittim. pars kiraz miraz dedik. geldik.

Not: Yazının sınıfını Bisikletle koydum, konuda geçiyor diye :)

21 yorum:

Çağlar dedi ki...

H2SO4 23/4/2007
sinema

Sinemaya gitmeyeli okadar uzun zaman olduki, birden aklıma geldi

Çağlar dedi ki...

jidotakafu 23/4/2007
hey gidin caglar ...

Benim en fazla yürüdüğüm yol 8km .
ondan da anam ağladı ...
geberdim ...
Ne kadar zaman sürdü bilmem hesap yapmadım ...

Ama sen iyi gitmişsin Caglar...
Almışsın gazı devam da Ekmek alma işine takıldım ..
Kimi kandırıyosun be :))

Bi de o kadar yürü sonra o kadar ye ne anlamı kaldı ki...
Kaldı deme bana kalmadı...
Üstüne şu güzergahı takip edilebilen anlatımlarını seviyorum senin ...

Bi de çok iyi doldurmuşsun günü...

Bi de bende gidicem Pars'a ne dersen iyi miydi ??

Bi de seni alan yaşadı ...
Yemek desem var ütü bulaşık temizlik desen var...
Maşallah ...

Ha son bi de...
Göbeğin yok senin ...
Ciddiyim :)))
İnan bak...

Çağlar dedi ki...

zuleyla 23/4/2007
neden

İyi yürümüşsünüz efendim temponuz da iyiymiş... Sonra da iyi koşuşturmuşsunuz ütü çamaşır yemek sinema falan...
Yalnız anlayamadığım bir nokta oldu güzide yazınızda...
Neden yürüyüşten dönen adam değil de ekmek almaktan dönen adam?

Çağlar dedi ki...

imbirgaripsinbirgaripler 23/4/2007
hımm

bende yazın sahilde yürüyorum orası güya 10 km miş gidiş geliş.ben tempolu bi şekilde bir buçuk saatte yürüyom.bence daha fazladır o yolun uzunluğu.ya da ben yürüme işini abartmışım:)ekmek almaktan gelme izlenimi hehe iyiymiş:))

Çağlar dedi ki...

isimsiz 24/4/2007
off isimsiz değil kurbiş

Benimde aklıma o şarkı geldi ama jidotakafu yazmış bir de ben yazmayayım şimdi..

Elinden de her iş geliyo yani
Şu ütüden nefret eden kızlar olarak
hatta ıspanak yemeğine soğan koyup koyulmayacağı sorunsalını
msn de çözmeye çalıştığımız için başımız önümüzde tek ayak beklemeliyiz bloğun köşesinde...

Bu arada hani şu kabak çiçeği dolması vardı ya resmini koyduğun üç önceki yazdıda.Yine mi bir şeye takıldın deme...Bende ciddi bir anısı olduğu kanatindeyim ama bir türlü hatırlayamadım uzun ve çok uzun zamandır ne yediğim olmuştur ne de kimse bahsetmiştir ama yok bilinçaltımda bir yerlerde var bu kabak çiçeği dolmasıyla ilğili bir şeyler ama hala çıkaramadım...

Zaten var ya bir senin bloğta bir de katre ninkinde beyin fırtınası yapayım derken telef olup gidicem...

Hadi iyi geceler çifte hemşerim!!!

Bu çifte hemşerim lafınıda sevdim kullanma hakkıda bana aittir.
Açıklama yapmama gerek var mı?
Dur yapayım vallahi bir açıklama yapasım geldi ki sorma:)
hemen yapmam lazım:)
Sen şimdi antalya lısın ama Ankara da yaşıyosun ya:)
e bende Ankara lıyım ama Antalya da yaşıyorum:)
Ama ben şimdi nerdeyim İstanbulda...
aha aha !!! dur bu efekt olmadı vrak vrak
Offf uykusuzluk iyice dağıttı beni idare et hemşerini
şimdi senin beni iki kere idare etmen gerekecek değil mi:)
tamam tamam gittim ben
Kurbiş son bir vraklamayla iyi geceler diler...

Çağlar dedi ki...

atalet 24/4/2007
=)

düşündüm de..
bisiklet ve yürüme ile parkurun süresi aynı diye..
sen bisiklete yavaş biniyorsun galiba çağlar =)

Çağlar dedi ki...

kevserbanu 24/4/2007
Bir de Banu birşeyler desin,

Bazen duruma uygun argümanın seçimi istanilen sonuca gÖre beklenenden farklı br tercih olAbilir.

Evet bisiklet ayaklArı yerden keser. Ama burada istenilen nedir? Bisiklete neden binilmiştir?

Bacak kaslarını çalıştırmak, keyif yapmak, hızlı gitmek, rüzgarı daha iyi hissetmek, sürme işini daha çok manevrayla yapmanın tadını çıakrmak, gideceğimiz yönle aynı doğrultudaki tekerleklerin üzerinde durmanın keyfini çıkarmak, dengede durmak için kontra ve anti kontra eylemlerde bulunmak. Yokuşlarda bizim tersimize giden rüzgarla boğuşmak vs...

Muhtemelen Çağlar'ın amacı zaman verimi sağlamak değildi. E o halde yaya ve bisiklet hızı karşılaştrması yapmak için uygun durum değil bu. BU amaçla çıkış olsaydı yola, buna uygun taktikle ilerleyecekti tahminen.

Buradan yolun içinde virajların olduğu, bunları alırken tahminen eğimlerin olduğu (tanjant alfaya telmihi ihmal etmedim),lastiklerin yanal tutuş gücünün kontrolünü sürücünün sık sık kontrol etmesi gereken bir güzergah olduğunu, tekere etkiyen tüm(resultant) kuvvetlerin kamm dairesinin içinde kalması için hızı inidrgemek gerektiği sonucunu çıkardım.

Ya da gevezelik etmek için bunları uydurmam gerekti :D

Çağlar dedi ki...

ipeksol 24/4/2007
düş

..


en son 7 km yürüdüğümde kendimin ayakları isyan edip 3 gün yürüyememişti..Allahtan vermek zorunda olduğum kilo cinsinden bişi, göbek ebadından fazlalık olmadığından 2 km - hergün bana yetiyorda artıyor bile..

...


gönlünce kal

Çağlar dedi ki...

bittercokemel 24/4/2007
:)

yürüyüş iyi olmuş...
ben çalıştığım için öyle bi fırsatım olmadı...
olsaydıda adresim belliydi :))
kahvaltı kısmını sevdim ben, afiyet olsun :))

Çağlar dedi ki...

atalet 24/4/2007
=)

sorunun cevabı sibaksda ama ..
giderek aşağı kayıyor =)

Çağlar dedi ki...

hbasak 24/4/2007
yürüyüş macerası

iyi yol yürümüşsün...Benim en uzun yürüdüğüm yol bursa'da evden (Bademli köyü diyelim) mudanya'ya (köylerin arasında geçen eski yoldan) yürüyüşüm idi. Tamamen bir kendini bilmezlik, mesafeyi tahmin edememezlik sonucu çıkılmış bir yürüyüştü; her ne kadar Mudanya girişine kadar ulaşıldıysa da kasabanın merkezine gidiş hayırserver bir köylünün kamyonetinin arkasında gerçekleşebilmişti :) ve tabi eve dönüş de paşa paşa yeni mudanya yolundan minibüsle !

Çağlar dedi ki...

pelinsworld 24/4/2007
sebep ?

Çağlarr
hani bir göbek muhabbeti yapmıştım da birden sorumlu hissettim kendimi, sırf bu nedenle 11,5 km yürümedin değil mi? hem ben sana hayalimdeki çağlardan bahsetmiştim göbeklisinden filan, öyle düşündüm demiştim...

Yok öyle değilse de sabah işkencesi olsun diye mi 11,5 km yürüdün sonrada mükellef bir kahvaltı yaptın

bisiklet mi hızlı ben mi hızlı denemesi de olabilir

- şimdi buraya kadar kızmadıysan bana, son paragrafta da kızma olur mu :) -

ama bildiğim bir şey fenerbahçe - bostancı yürüyüş yolundaki 7 km lik parkurun sonunu gördüğümde "yaşasıınn ne kadar yürüdüğümün farkındayım ve sonunu gördüm başardım ve bitti" dediğimi hatırlıyorum :) öylesi saçma nedensiz maksadı yürüyüşün dışında bir şey miydi seninkide :)

tebrik ettim ben seni, gerçekten... mesai olmayan bir günde bana sabah kalk 2 yudum bir şey yemeden 11,5 km yürü dese iç sesim... hemen üzerine çökerdim :))

sevgiler :)

Çağlar dedi ki...

dolphinblue 25/4/2007
...

yaaa çağlar

bi günde normal bişey yap gözünü seveyim yaaaa!

kafamı yastığa koyarken bide senin için endişelenmek istemiyorum bak :P

bu arada yazı bana uzun zamandır otobüs duraklarına koşuşturma dışında senin tarzında tempolu bir yürüyüş yapmadığımı hatırlattı ona canım sıkıldı biraz...

Çağlar dedi ki...

sharquteri 25/4/2007
yav oldu mu simdi?

Ben senelik blogcu iznime çıkarken, çok yazı yazmayın, diye tembihlemedim mi size? Herkes 4 er 5 er döktürmüş...

Çağlar ın da okumadığım 4 yazısı birikmiş... Biri de fotoğraflı, çok ilginç...

Bu yazıya gelirsek... Birden çok fazla yürümek yerine, azar azar düzenli yürümek daha iyi değil midir. ÖSS birincileri de hep öyle demez mi?

"Çok değil ama planlı çalıştım"

Ben de "aferin" derim hep onlara. Çünkü doğru, hayatta başıma ne geldiyse, hep çok değil ama planlı yürüttüğüm tembelliğim yüzünden gelmedi mi? Geldi.

Konuyu dağıtma! Hımm. Yürümek her şekilde güzel.

Çağlar dedi ki...

yicemkelleyi 25/4/2007
hımm

kaba bir hesap ilen bizim fuardaki koşu pistinde 6 tur (1 tur = 2 km.) atmışsın.yinde Güveç'te geçireceğin süre 3,5 saatten aşağıya inmedikçe göbek eritme konusunda bu yürüyüşe güvenme derim ben,naçizane...

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 25/4/2007
du bayım nolmuş ki burada

Gömdüler beni dükkana, kaldık ortada iyi mi. Eve geçmeden bari ben de buraları toparlayayım aynen bir debian'ı sarge'dan etch'e taşıyıp taşınırken çıkan döküntüleri topladığım gibi. (burası konudan tamamen bağımsız :)

* h2so4:
Ben de cidden uzun süredir gitmiyordum, tek başıma gittim, yanımda oturan başka bir tek başına herife de pas vermedim, memleketimiz daha bu tür yakınlaşmalaar için hazır değil :P

* Jido:
Ya kandırmıyorum, ileride de göreceğimiz üzere herkesler bu kılıf değiştirme mevzusuna takılmışlar, e bu da yazı içindeki minik ilgi toplayıcı eğlenceliklerin amacına ulaştığını gösteriyor. Tabii ki ekmek sadece yemek için lazımdı, kamuflaj malzemesi değil. Zira çarpılırız :)
He Pars adlı filmimiz güzel, çerezlik film işte.
Beni alan yaşadı mı yaşamadı mnı konusunu, aynı konuya parmak basan farmau hanımın cevabında irdeleyelim isterseniz. (İsterseniz'in buradaki yapaylığını farkettiniz mi, tv'de nerede ise her zaman kullanılır ve hep kulaklarımı tırmalar. Karışısında durmak isterim bu lafın, "istemesem bçk yiyecen herifçioğlu, aha geçmiyorum, istemiyorum. kaldın mı orada lök diye" demek isterim...

* Zuleyla:
Komiklik olsun diye sadece :) Siz takılın, ilgilenin diye.

* İmbir:
Sahil düzdür ki. yükselti farkı pek olmaz, saymam onu

* Farmau:
Şimdi arkadaşlar; buradaki, oradaki, şuradaki reklamlara inanmayın, kanmayın ;)
Evet hayat bazen göründüğü kadar basit olsa da aynı zamanda hiç de göründüğü gibi değildir. Zaten görüntü hep bakan göze tabidir(Bu laf benim, izinsiz kullananı oyarım)
Ben size işin aslını biraz anlatayım, bazı aksi örnekler vereyim, siz anlayın.
Çamaşır yıkamak, makinaya doldurup düğmelere basmak demek. Onları asmak ise eğer sepeti askının üzerine boca etmiyorsanız 10 dakika sürüyor. Ütülemek konusuna dikkat edelim, kışın kazakların, hırkaların pek bilinmeyen bir yan görevi de sadece yakası ütülenmiş gömleğin gizlenmesidir. (Ha ben böyle yapmıyorum o ayrı) Benim yaptığım ise iyice kurumuş, takır takır olmuş gömlekler ütülenmedikleri için, sırf ıslak, nemli olsun siye aynı temiz gömleğin 3 hafta boyunca 3 kez yıkanması işidir. Lütfen ütünün su püskürtme işlevselliği ile nemlendirsene demeyin, hiçbir şey yarı kurumuş nemli yeni yıkanmış gömleği ütülemek kadar kolay olamaz. 2+1 bir ev nasıl temizlenir, 10 dakikada elektri süpürgesi ile süpürürsün, 15 dakikada da paspas ile silersin. Bitti. Banyo, lavabo sürtmek?? Oraları görmene gerek yok.
Ha şimdi ne oldu bu manzara gözünüzde... Hamaratlık nerede.
Yemek işine bakalım, konserveyi aç, tencereye boşalt. Aynı konserve tenekesini dolduracak kadar su ilave et. Altını yak. Yarım saat kaynat, ye. Bu mu şimdi yemek. Ya bırakın yaa. :)
İnanmayın bana. Hem hamarat değilim hem de şişkoyum ben ;)
(Kurbişim, hemşerim, üstüne alınma, genel cevap verdim.)

* Atalet:
Bisiklet dik yokuşta bir türlü verim alamadığım bir alettir. Ve evet galiba yavaş biniyorum

* Banu:
He ya, menzile en verimli şekilde gitmeye çalışmamıştım. Hatta en verimli şekilde ulaşım amaçlardan biri olan, en fazla enerji tüketmek derdi ile çelişirdi.

* İpek:
Her gün yürüyebilmek.. Yapamıyorum. İnadına mıdır bilmem ama her erken kalkıp yürüyeceğim dediğim günün önceki akşamında eve 0100 gibi girmiş oluyorum.(Gezip tozma değil, mesai)

* Emel:
Evet pazartesi mesai yapan bir çok arkadaş varmış. Ama yok iyi oldu bu ara bize.

* Başak:
Hımm bu yürüyüş değil de macera olmuş :) Sanki bir yazı konusu olur gibi.

* Pelin:
Ya valla ben pek de öyle bir amaç dahilinde yürümedim. Yani bir tane belirgin amaç dahilinde yürümüş değilim. Az biraz hareket edeyim diyerek çıktım. Sonra aa buradan değil de şuradan gideyim dedim, sonra da aa ben buradan bisikletle başlamıştım dedim ve fikir oluştu. Oluştuktan sonrası küfür ederek devam etti :) İnat var biraz da.. son 1.5 saat inat ile geçti. Hatta çizimde kuzey-kuzeydoğuda dümdüz bir hat var, orası Eskişehir yolu, o yolun tamamında rüzgardan uçuyordum, ama inadına ve biraz da başka çarem olmadığı için yürüdüm.
Ve göbek konusunda tek sorumlu sen değilsin, ama asıl göbeği üreten olan ben ile birazcığını paylaşabilirsin sorumluluğun ;)

* Dolfin:
Ben normalim, çok sıradanım. Dediğim gibi, bak, ben sadece yaptığım çok normal şeylerin -bir anlamda- reklamını yapıyorum burada, o nedenle size değişik geliyor.
Ya da şöyle diyelim; ya hepimiz çok normaliz, yaptığımız herşey normal şeyler ya da hepimiz kendine dair özellikleri olan çok özel ve değişik insanlarız...

* Yec:
He yürüdüm, aşınıyor mu diye baktım. Yola bişi olmamıştı ama eve döndüğümde kıçım biraz aşınmıştı. E alışık değil tabi.

* Kelle:
Abla, güveçte çok durursam az yiyorum, ama az duracaksam emin ol aynı yemeği çok daha hızlı yiyorum, o daha kötü oluyor :)

Çağlar dedi ki...

kevserbanu 25/4/2007
Banu bir daha dedi;

Dükkana gömülmüş ve bekçiliği reelleştirilmiş biri olaraktan bir de onca debian vakası döküntüsü toplamanın akabinde çok bir enerjik olduğun sonucunu çıkardım ve toparlama yorumu esnasında hepimize dikkatle eğildiğini gördüm:p

Sarge -etch arasında halka inmeyi ihmal etmemeyi alışkanlık edinerek bizleri onore ettin :D

Çağlar dedi ki...

ipeksol 26/4/2007
düş

..

bugün 26 sı..birşeyler yapmadın mı yazılacak..

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 26/4/2007
İpek nezdinde genel cevaptır

Ya abla aslında yaptım da, gelecek tepkilerden korkuyorum.
Bugün sabah
0630 kalkış.
0700 evden çıkış.
0705 yürüyüş başlangıç.
2.9km yürüyüş(yürüyüş parkurunda, düzayak)
0730 eve dönüş.
kahvaltı+duş
0825 mesai için evden çıkış.

evet itiraf ediyorum, form tutmaya çalışıyorum. ciğerlerimin ciğersizliğinden memnunsuzum.

Çağlar dedi ki...

ipeksol 26/4/2007
düş

..

yahu çağlar ..6.30 da kalkıp da form tutmaya karar verecek bir durumun yok senin..rahat ol..türk kası her türk erkeğinde vardır..(bknz:göbek=türk kası) o yüzden kargalar kaffaltı neyim etmeden çıkmayı bırak iyisi mi yat uyu..ne işin var parkur da..ha parkurda başka koşma - yürüme amaçlı gelen best-of models ler varsa ona bidiyeceğim yoktur..hatta sabahtan o ağacın altında kalabilirsin ..

bu vesileyle selam eder, after eight'lerimi yemeye devam ederim..

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 5/5/2007
yorumlar öksüz kalmasın, şeker de yiyebilsinler - 3

İpek:
Abla sabahın köründe modelleri kim kaybetmiş de biz bulacaz. hem onlar tahminen güzellik uykusunda oluyolar... (hiç görmedim yani :P )