19 Temmuz 2007 Perşembe

Seçimden önce seçim sonu yazısı

Birkaç vakit önce bir iki tane yazı yazdık. Buyrun dedik, söz sizde. Sözünüzü söyleyebilmek şansını kullanın dedik. Bunun için tatili bahane etmeyin, ne olacak ki demeyin, mızırdanmayın, oyunuzu kullanın dedik. Kullanabilmeniz için takip etmeniz gereken basit ayrıntıları hatırlattık. Bunların tamamı "bir oyum var, onu da heba etmemeliyim, şu kadar yılda bir bu hakkım var, kullanmalıyım" psikolojisi ile yapılmıştı.
Bu fikir sabit.
Oy kullanın.
Mantıklı olun.
Ama o psikolojinin içindeki; başka ne yapabilirim ki açmazını farkediyorsunuz değil mi. Dün akşam itibariyle o sıkıntıdan kurtuldum. Adım hıdır elimden gelen budur diye düşünmek ve oyu attıktan sonra elini kolunu bağlayıp kenara çekilmek yerine, inadına, daha da işin içine girmek gerekiyor.
 
Yani oy attın olmadı mı, küsme, madem öyle, git yönetime girme adımlarına başla. Kızdığın şey nasıl yönetiliyoruz değil mi. Evet. O zaman inisiyatif al bu konuda da. Ortaya çık. zor mu diyorsun. Ne kolay ki. Hem zaten o kızdıkların zor diye kenara çekilmeyenler.

Oy verirkenki kaygılarını düşün, oy isteyen posizyonuna geçtiğini düşün, o kaygıları ortadan kaldıracak, aklındakileri yapacak daha fazla erke sahip olmuş olmayacak mısın. E o zaman bunun için neden mücadele edilmesin. Neden planlı programlı bir şekilde ülkenin ilerideki on-onbeş yılında söz sahibi olmak fikri geliştirmeyesin ki.

Yani özetin de özeti; kararıp durma, inadına, yine ve daha fazla sorumluluk al.

Anlaştık değil mi.
Hadi.
 


6 yorum:

Çağlar dedi ki...

pelin 20/7/2007
hımmmm

ben anladım seni çağlar
ok
herkes işe elini değdirsin mantığı ile
değiştiremediğini yönetmek güzel bir fikir...
tamam p&r cın olma teklifini de kabul ediyorum, halkla ilişkilerini yapacağım yani (halkla bazen çelişsemde :) ) ben zaten bakan başkan olamam dar gelir bana o makamlar istemem sen başkan ben p&r cı anlaştık, hadi el sıkışalım :)

napalım, bir de böyle düşünerek sıkıntılardan kurtulmayı deneyelim....

Çağlar dedi ki...

atalet 20/7/2007
..

evvet..
budur..
hatta ööle bir üç beş değil..
kitleler halinde..
gidilip..
görevlere talib olmak gerek..
öyle ki..
şu politikaya çivi çakmış olanlar..
sizi hareketsizliğe itemesin..
hani hep.. dürüst adam barındırılmıyor ki..
mazeretini.. çaresizliğini.. ancak böyle kırabiliriz.. =)

Çağlar dedi ki...

dolphinblue 20/7/2007
hmmm

o kadar kişinin sorumluluğunu alabilmiş olmak...

bilmem bana çok zor gelirdi herhalde kendi bünyemin kaldıracağı şekilde yardımcı olmaya çalışırdım bu ülkeye elleriylede koymuş olsalar o makamı kabul etmezdim sanırım...

Çağlar dedi ki...

xLethex 20/7/2007
ben de

halk olarak yaptırım gücümüzün farkına varmamızı istiyorum. Koyunluktan çıkmamızı. örgütlenebilmeyi. teröre, ekonomiye, eğitimdeki eşitsizliğe vs vs karşı tepkimizi kıraathanelerde, arkadaş toplantılarında vs değil de meydanlarda ortaya koymayı. Hepimiz Hrant Dink'iz diyebildiğimiz kadar hepimiz Mehmetçiğiz diyebilmeyi. coplanır mıyız, gözaltına mı alınırız hiç düşünmeden, vazgeçmeden. ama bilinçli bir şekilde.
bilmem çok mu uçtum ama yaşadığım, çok sevdiğim ülkemde sürekli bir şeylere - ama öyle Avrupadaki gibi ay biz haftada 50 saat çalıştığımız için çok yoruluyoruz tarzında basit bir şey değil bu - söylenmekten dahası ve çoğu kez içimin parçalanmasından bunaldım artık.

Çağlar dedi ki...

likelife 21/7/2007
karanlığa..

oylar karanlığa gidince..
ne olursa olsun dayanamıyorum ben..

üzülmekse
üzülmek işte..

Çağlar dedi ki...

imbirgaripsinbirgaripler 22/7/2007
şimdii

biraz zor gibi görünse de neden olmasın.ama bunun için yapılacak fedakarlığı insanlar pek göze almıyorlar.düzenlerini bozmak istemiyorlar.halbuki hepimiz insanız, aklımız var.bizi yönetenlerin üç kolu beş gözü yok.