20 Mart 2009 Cuma

İşçi Günaydın

Vardiyalı çalışmanın yasal düzenlemesi ülkemde 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İŞ KANUNU ve onunla birlikte; 07/04/2004 tarihli ve 25426 Resmi Gazete'de yayınlanan POSTALAR HALİNDE İŞÇİ ÇALIŞTIRILARAK YÜRÜTÜLEN İŞLERDE ÇALIŞMALARA İLİŞKİN ÖZEL USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK ile yapılmıştır. Yönetmeliğin başlığından da anlaşılacağı üzere gündelik kullanımda vardiyalı dediğimiz şeye kanunda "postalar halinde" denmekte. Bu vardiyalı işi tüm gün çalışılan işler ile ilgili olsa da ben bu konuyu her düşündüğümde gece çalışmalarını, gece çalışanları, gece çalışması gerekenleri aklıma getiriyorum. Hep getiriyorum. Bugün de acı bir vesileyle yine getirdim aklıma.
Mevzuata baktım, hızlıca okudum da kanunu ve yönetmeliği, aklıma hep gelen şu soruya cevap bulamadım:
Gece, vardiyalı çalışma sırasında aynı anda, aynı ortamda en az iki kişi olması mantıklı değil mi?
Gece tek başına kalmamalı insan. Tek başına uyuyabilirsin, tek başına yaşayabilirsin ama o ortamlar insanın kendini güvende ve istirahatte edeceği yerlerdir. Ev sonuçta. Sakinlik anlamına gelir. Hele ki tek başınaysan. Ama iş öyle mi. Görev olduğu için, zorunlu olduğun için o koşulda bulunduğunda hissettiklerinle istirahatte iken(evde) hissettiklerin o kadar farklı olur ki. "Farklı"yı "fazla, şiddetli" diye okuyabilirsiniz. Neymiş o dert ettiğin hisler derseniz eğer, biri bin etmek, takılmak, sorunları düşünmek derim.
İnsanlar tek başlarına çalışmamalılar. Gündüz zaten o sorun pek yok da, insanlar gece tek başlarına çalışmamalılar.

Doktor Günaydın Dağdeviren önceki gece yarısı kendi damarına ilaç enjekte ederek intihar etmiş ve sabahında bulunmuş. Muhtemelen gece nöbetçisi idi ve tekti.

Her şekilde kendi öldürecek bir yol bulurdu, tamam. Ama bir tane bile "Dur" şansı oldu mu acaba.
İlaç çok hızlı etki edermiş, tamam. Ama her zehrin bir panzehiri yok mudur. Zaten herşey zehirdir, önemli olan dozaj ve maruz kalma süresidir diye biliyorum, yanlış mı.
Sorunları varmış, tamam. Ama kimin yok ki. Yani bu mu sebep. Zaten sebep arayan bulur, ben önleyici imkan arıyorum.
Hep böyleydi, şartlar böyle doktorlukta, tamam. Ama iyileşme aramak, istemek suç mu. Böyle gelmiş, böyle gider demek mantıklı mı.
Hep oluyor bunlar, tamam. Olmasın artık demek saçma mı.
Kaldırmayacaktı ise yapmasaydı, tamam. Ama bu değerlendirme saçma değil mi, bi düşünsene.


Daha uzatabilirim ama istemedim.

Memlekette en zor durumda olanlar işçiler diye düşündüğüm için bu kanuna baktım düzenleme için, yoksa doktor işçi kanununa göre çalışmıyor sanırım.

Gece intihar etmiş ve sabah nöbet değişimine gelen arkadaşları tarafından bulunmuş. Memleketin göbeğinde, adı sağlıkla özdeşleşmiş semtin ortasında, hastanelerin ortasında, hastanelerin göbebeği olan hastanenin ortasında olmuş bu.
Gece intihar etmiş.
Sabah bulunmuş.
Hastanenin içinde.
Gece,
sabah,
hastane.
Kahretsin.
Kahretsin.

12 yorum:

Adsız dedi ki...

intahar etmemiş olabilir....
yüksek dozdan gitmiş olabilir....


bağımlı da olabilir...

kullandığı ilaç..
narkotik..
ve ben bir arkadaşımı ..
gene böyle hastane tuvaletinde kaybedene kadar bilmezdim....

ayrıca asistanlar tek kalmaz nöbette..
ekip kalırlar..
her bölümde hem kıdemli hem orta kıdem hem de üst kıdem kalırlar..
uzmanları filan demiyorum..
bağımlı her yerde ve her kalabalıkta yapar yapacağını..


ama tabii ona üzülmeyelim demek istemedim..
bu da üzücü belki daha üzücü....
atalet.........

.. dedi ki...

8(
her ne olduysa ve ne sebeple olduysa.... çok fark etmez gerçekten.
8(

Çağlar dedi ki...

* Atalet:
Hah, o da olabilir, tamam.
O da kabülüm. Bağımlı da olabilir, bilmiyorum. Önemli de değil zaten.
Benim dikkat çekmek istediğim şey doktorun sabaha kadar bulunmamış olması. Onu merak eden herhangi bir kişinin olmaması. Trajik bulduğum bu idi. Ayrıca bana hiç çok kişilermiş gibi gelmedi. Çok kişilerdi ise, daha vahim. Kimse mi yok.
Hep birşey söylenebilir tabi ama, ne bileyim. Tepki.

Çağlar dedi ki...

* Bacım:
Evet. Oldurmayacak birilerinin olmamasına takıldım ben.

Adsız dedi ki...

gerçekten ölmek istediyse bulunmak istemediyse ona göre planlanmış bir şeydir belki.yazık gerçekten.

Şarküteri dedi ki...

Allah rahmet eylesin. Yalnız kalma durumu sadece intiharla ilintili değil. İş güvenliği açısından da çok önemli. Çoğu iş yeri gece vardiyasını daha az personelle geçiştiriyor ve bazı departmanlarda işçiler tek başlarına da çalışıyorlar. Yani bir dikkatsizlik sonucu başına birşey gelse müdahale edecek, önceden sezecek birileri yok. Bi de iş yanında biri olmadan çekilmez lan. Seninle aynı işi yapan bir insanoğlu olsun ki moral bul, birbirinden güç al. Sohbet et. Gece olsun, gündüz olsun iş arkadaşlığı ortamı yoksa ruh sağlığı bozulabilir...

(Bi de fontu biraz büyütebilir misin çağlar :)

Çağlar dedi ki...

* İmbir:
Olabilir. Birazcık sordum, soruşturdum. Tek başına olması imkansız dediler biraz bilen arkadaşlar, Atalet'in dediği gibi.

* Yec:
Hah, evet bunu diyordum işte. (Font konusunu değil, yarenlik meselesini)
Fontu büyüttüm umarım. Oldu mu.

alpernatif dedi ki...

Tek değildir o iş yerinde.
ama kendi içinde tektir
bırak geceyi gündüz bile tekil takılıyoruz çoğunlukta
kaçımız yolda düşen birine bulaştık yardım amacı ile ?
hangimiz oyundur bu ya da başıma iş gelir bulaşmayayım demedik ?
kaçımız kazalarda durup koşturduk ?

iş değil sadece
yalnızlık ömür boyu

Çağlar dedi ki...

* Alper:
Evet sorduğum herkes tek olamaz diyor, kabul. Ama bi tane adam "yürü oğlum, başıma iş açma" diyememiş mi. Öf.

Adsız dedi ki...

ay diyemez..
nerden bilecekler ya
ilan etmemiştir ki
bi dakka ben bi şot yapiim gelicem diye
ala alla
atalet..

Adsız dedi ki...

hem ne derler
akacak kan damarda durmaz....

atalet..

Çağlar dedi ki...

* Ataletler:
Peki, dediğin gibi olsun.