25 Kasım 2007 Pazar

Beklenti



Artık, yazı sayısı artık. O nedenle yazıların arasında aradım beklenti kelimesini. Arkasında pek benim istediğim mantık olmasa da şu yazının yorumlarında geçmiş. Bakın bi isterseniz. Siz tabii ki eğer o yazıya tıklarsanız aradığınız yazıyı bulamayacaksınız. Tahminen beklentiniz karşılanmayacak orada. Neyse, şair burada tecavüz-ü arif yaptı sair deyin, geçelim.

Olasılık tanrıları diyoruz, az mı çok mu diyoruz, hep aslında bir dengeden bahsediyoruz. Entropinin önüne bent koymaya çalışıyor gibi hissediyorum kendimi denge denge diye mızmızlandıkça ama, sanki başka da bir çözüm yok gibi görünüyor, zira istekleri serbest bırakırsak onlara karşılıklarını verecek kadar hırslı olamayacağız diye kaygılanıyorum. O karşılanmamış istekler beni korkutuyor. Peki neden bu kaygıya karşı isteklerin profillerini düşük tutma çözümüme saldırılıyor. (burada sinirlenmeye başladım, zaten bu konuyu da başka bir yazıda anlatmıştım, geçip devam edelim)

İsteklerimizi daha içimizdeyken zaptedemediğimiz ortada iken, hangi cüretle dışımızda, karşımızda istek üretiriz ki. Yani beklenti üretiriz. Bunu yapmak şu şekilde en ucuzundan, ayıp değil mi. (Beklenti satın alanların beynine tecavüz edeyim, o iyice omurgasızlık)
Beklenti oluşturduğumuzda karşıda bir tatminsizlik haline neden olma ihtimalimiz belirir. Bunu bilinçli yaptı isek, tatmin de edeceğizdir. Konu sadece zaman meselesidir. Ama eğer konu bizim denetimimiz dışında ise ne olacak. Korku işte bu noktada. Lan ben senin dudağını ısırdığını farkettim sadece, başka bir olayım yoktu dediğimizde biz sıyrıldığımızı sansak da oradaki beklenti yanardağı patlak mıydı, değil miydi bilemeyeceğimiz, patlarsa nereye püsküreceğini de tahayyül edemeyeceğimiz için ayp etmiş olmaz mıyız.

Beklenti oluşturmamak = Ot gibi yaşamak
Fazla beklenti oluşturmak = Utanmaz arlanmaz adam
Beklentiyi oluşturmak ama karşılamamak = Öküz
Beklentiyi oluşturmak ve karşılamak = Hem hayalci hep pazarlıkçı


7 yorum:

Çağlar dedi ki...

verocka 26/11/2007
...

"hep olmayacak hayaller kurarım
gülüç , acemi, çocuksu..."

Algılamanın mahiyetini suje belirler ilkesinden yola çıkarsak. Sen ne anlatmaya çalışırsan çalış ben anladığım biçimde yoracağım .

Aslında denge ve beklenti kavramları arasında ki ilişkinin niteliği önemli olmalı.

ne saçma bir yaklaşım ortaya çıkıyor o zamanda " dengeli beklentiler."

yo aslında o kadarda kötü değil.

beklentinin kaynağında gercekleşme olasılığı... gercekleşmeme durumunda düşülecek hali ruhiye... Gercekleşmesi halinde bir üst beklentiyi gercekleştirme planları.., arasında bir denge gözetilibilyorsa

yani denklemin sonundaki eşittirden sonra yazılcak cümle "canın sağolsunsa" beklentilerin zararı yoktur.

allam ne diyorum ben yaaa

hani şarkı gibi "işte öyle bir şey" bknz erol evgin

Çağlar dedi ki...

atalet 26/11/2007
..

bi adam vardı..
beklenti korkusu olan..
o kadar korkuyodu ki..
birileri beklenti geliştirir de..
o da cevap veremez diye..
hayatında ona değer veren herkesi kaçırdı birer birer..
pek üzülmüştüm ben ona..

beklenti bence doğamızda var..
ve beklenti.. her ilişkinin temek ilkesi..
ama..
eğer kafayı buna bi takarsak..
beklenti mi geliştiriyo bana karşı..
ay ben geliştirmiyim filan diye..
işler arap saçına dönüveriyo biz anlamadan..

en iyisi rahat olmak..
ne dünyanın beklentisini yerine getirmek zorundayız..
ne dünya bizim..
beklenti işin heyecanı..
ama
karşılanmasa bile..
amip gibi bişe..
hemen yeni bi beklenti üretiyor..

galiba..
bööle bişey demek istiyorum..

ama öbür yandan riski de var tabii..
birinci kişi- dudağını mı ısırdın
ikinci kişi-evet
ikinci kişinin içsesi-.. hiii farkettii.. dudaımı ısırdıımı farkettii.. beni seviyo.. ben de onu sevmeliyim.. hatta abartıp aşkımı onunkinden ileri götürmeliyim.. dolayısıyla başka şeylerimle hatta herşeyimle hep.. herzaman.. her an.. ve gece.. ve gündüz.. ilgilenmesini beklemeliyim.. ve farketmedikleri için kavgalar çıkarmalı.. ağlamalı.. küsmeli.. ama hemen sonra.. birden minicik bir ilgi kırıntısı için gene en sevecen en pırıltılı halimle kucak kedisi olmalıyım..
atalet- kes sesini.. kudurma..

evet sanırım bu daha iyi oldu.. =)

derim ki..
kafana göre.. gönlüne göre takıl..
ister beklenti geliştir ve bunu dan diye sööle..
ister.. beklenti geliştirip vızırdayanlara .. bazen cevap ver bazen verme..
=)

Çağlar dedi ki...

somebuddy 26/11/2007
Anlayamıyorum

Ben anlamıyorum ya Çağlar..
Belki de asla senin gibi dengeli bir insan olamayışımdan dolayı bu anlamamazlığım?
Belki de isteklere illahaki bir karşılık bulma gibi bir kaygım olmadığındandır?
İsteklerimi zaptedme gibi bir derdim olmadığından bitmek bilmeyen isteklere sürüklenmemdendir?
Çok şeyi istememe rağmen beklentileri tatmin etmek gibi bir isteğimin olmayışındandır?
Ayıp etmekten ya da korkmaktan korkmayışımdandır belki de bu anlamamazlığım?
Belki de dengeli olmak adına kendime ket vurmak istemeyişimdendir?
Asla beklenti = … gibi denklemler kuramayışımdandır belki de?
Belki de hayatın içerisindeki bilinmez parametrelerin (biz ekonomistler buna dummy variable deriz şekerim :p) böyle denklemleri bozabileceğine inanmamdandır?
Belki de, hayatın sonsuz ihtimalli bir denklemler silsilesi olduğunu bildiğimden kendimi bu tip dengelerden uzak tutup, nehrin akışına bırakarak daha güvenli hissetmemdendir?
Benden daha güçlü olduğunu kabullenmemdendir belki de?
Bilmem ki?
Anlayamıyorum sadece..

Çağlar dedi ki...

hbasak 26/11/2007
Ben de anlamadım ya..

Çağlar, bırak, bekleyen beklesin :) Karşılanamayan beklentilerin tüm sorumluluğunu üstlenmek niye? Beklentiyi asıl oluşturan çoğu zaman beklenti sahibinin ta kendisi, karşıdakinin ruhu bile duymadan üstelik. Hayal kırıklığına uğrayan "bekleyen" kimseyi suçlamasın.. Elbetteki, verdiğimiz sözleri tutalım, ne sözlerle ne davranışlarla, ne de ne bileyim bakışlarla boş vaatlerde bulunmayalım tamam da.....Bunun ötesinde her sözümüzden, davranışımızdan, bakışımızdan kim hangi karşılayamayacağımız beklentilere kapılır acaba diye oturup endişelenecek halimiz yok ya...Başkalarının beklentileri...hayatta kontrol edemeyeceğimiz şeylerden birisi...

Çağlar dedi ki...

baliq 26/11/2007
...

beklenti dediğimiz;
insanın dünyasını
darmadağın eden
bi' ucube zannımca;
istem içi,
istem dışı.

Çağlar dedi ki...

alpernatif 27/11/2007
....

Mööö diyim de
Hangi kategoriye girdiğim akabinde belli olsun bari :D

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 2/12/2007
Beklenti yorumuna cevaplar

* Veroçka:
Neden saçma olsun ki, değil tabi. Doğru, beklenti oluşmasa... ihtiyaç olsa ve karşılansa ne güzel. Beklenti illa olacaksa da delikanlıca olsa, içten pazarlıklı olmasa, açık açık olsa... evet, güzel olurdu.

* Atalet:

Kafana göre takıl... En kralı. Sadece kafasına göre takılandan ibaret olsa idi fotoğraf uyardı. Ama pek tutmaz gibime geliyor her zaman.

* Sambadi:
Ben dengeli birisi değilim, yazdıklarım dertlerim de olabilir, gördüklerim de, iddia ettiklerim de.
Dummy variable mı... Serseri değişken yani :P
Senin anlattığın tarz ile yazıdaki tarz karşıt değil. İnsan biraz orda biraz burda geziyor işte.

* Başak:
Doğrudur, biz denetleyemeyiz karşının kafasını. Anlamışsın ki, ben de zaten o tipe bulaşmıyorum.

* Balık:
Beklentisiz de olmaz ama.

* Alper:
:) estağfurullah.