3 Mayıs 2007 Perşembe

Olmayan Birini Düşünmek


Biraz önce birşeyler okuyordum, fikir dürttü.
Dürten fikir, olmayan birini hayal edip, kurmaca bir hayat oluşturup onu anlatan bir yazı yazmak gibi birşey.
Nasıl olur acaba, düşüneyim bakayım bir insan evladını dedim. Bir kere bu kişinin cinsiyeti erkek olacaktı. En temel ikinci özelliği de şu ana kadar görerek, okuyarak ya da benzer yollarla ilişki halinde olduğum hiçbir adama benzemeyecekti. Bırakın benzememeyi herhangi bir kişiden hiç bir parçacık bile alıntı olmayacaktı.
İlk dakikanın sonunda kulaklarımdan duman çıkmaya başladı. Kişilik gibi önemli konulara bile gelemeden, daha surat, saç, baş konularında takıldım. Ne hayal etsem birine benziyordu. Olmaz bu, bu fikir arızalı dedim en sonunda.
Ama arızalı fikir bana yazı konusu oldu, hem de sorulu yazı.
Şimdi soru, böyle birşey olabilir mi, yani hayal edilebilir mi tamamen kendine has bir insan. Özellikle karşı cins(ya da hoşlaşılacak cins diyelim) olmayacak. Aşık olacağınız kişiyi anlatın demiyorum yani. O çok olay olur yoksa. Şöyle olsun, böyle olsun, kaşı keman kirpiği yay olsun falan değil aradığım. Hani romancılar karakter kurarlar ya, onun gibi birşey diyorum. Her ne kadar kurmaca dense de illa ki bazı modeller vardır bu karakter oluşturma evresinde diye düşünüyorum. Yani öyle olmalı diye iddiam oluştu kendim yapamayınca.
Ne dersiniz...
Ooh, sorumu da sordum, yazımı da yazmış oldum. Kendime hediye, çilekli dondurmamı kaşıklamaya gidebilirim artık rahatça.


20 yorum:

Çağlar dedi ki...

jidotakafu 3/5/2007
..

Ben yaparım ....

Bu kadar eminim çünkü hiç tanımadığım ve
bana kimseyi anımsatmayan kişiler görebiliyorum bazen ruyamda...
Ama karakteri düşünürken çizmem lazım ancak öyle yapabilirim ...

Sonra o suret üzerinden bir hayat kurabilirim ..
Ama hiç kimsenin hayatına benzemez olmaz...
Mümkün de değil zaten ...
İllaki benzerlikler olur ..
Birileriyle bir parçası denkleşir...
Bunu yapabilirim ben evet...
işine gelirse :)
Senden daha süperim ben .
Buna da evet :))

Çağlar dedi ki...

atalet 3/5/2007
=)

ben de yaparım..
zaten habire yapıtorum..
kokusunu bile anlatabilirim..
duruşunu..
tarzını takısını.. her ayrıntısını..=)

bi de daha önemlisi.. vaveylaa dönmüş =9

Çağlar dedi ki...

zuleyla 3/5/2007
kurmaca insan

ne kadar kusursuz bir kurmaca olursa olsun neticede insan hayal edeceğimiz için tabii ki benzersiz olmayacaktır... Bence sen de hayal edebilmişsindir ama bu ayrıntıya takılıp yok olmaz öyle bir şey demişsindir...
ben bu soruya cevap olarak neden olmasın diyorum... Sonuçta dünyada daha önce yüzünü görmediğimiz, ruhunu bilmediğimiz milyarlarca insan yaşıyor...
evet yapılabilir...

Çağlar dedi ki...

dolphinblue 3/5/2007
hmmm

sanırım dediğin şeyi yapabilen insanlara kısaca yazar diyoruz biz :)

çok uğraşsam belki bende yaparım. ama kimseye benzemez diye bir şey yok. mutlaka benzer şeyleri olurdu birilerinden...

aksini inkar eden varsa çıksın karşıma lütfen ;)

dolphin

Çağlar dedi ki...

kevserbanu 4/5/2007
Banu dedi;

Yazını okurken Beckett'ın Watt'ını hatırladım. Hiç aklıma gelmeyecek türden bir karakter çizip sadece onun etrafında dönen bir dünyayı onun algısından anlatıyor çoğu zaman Beckett.

Şimdi ilham geldi, hayal edeyim: ben yazsam nasıl bir portreyi mef'ulum yapardım diye.

Çağlar dedi ki...

vaveylaa 4/5/2007
kısa ve net

yapamam

Çağlar dedi ki...

bittercokemel 5/5/2007
:(

olmadı..
birilerini hatırlatıyor ortaya çıkan resim..
hayır, özgün değil :))
yapamadım ben

Çağlar dedi ki...

sharquteri 5/5/2007
Ehm...

Şimdi yapılmaz değil, yapılır. Lakin, benim diyen adam da sonuçta bilinçaltı veya üstü de olsa yazdıklarını kendi birikimlerinden damıtmıyor mu? Yani ben şimdi kalkıp Şili deki bir balıkçının hayatını yazsam, hem süper, enfes bir edebi eser olsa da onun içinde birazcık dayım, biraz bakkalın çırağı, bugüne kadar algıladığım çeşitli insan hareketleri ve davranışlarının birkaçı veyahut ta sentezi olmaz mı?

-Hepimiz biraz birbirimizin içinde değil miyiz?
-Efendim, ne dedin?
-Diyorum ki sağdan soldan yalıtılmış kafa olmaz. Bugün benim düşündüğüm belki dün senin yediğin portakaldı.
-O maşka bir metafor abi.
-Yemişim metaforunu, bilmediğin kelimelerle gelme bana.
-Gelmem abi.

Çağlar dedi ki...

imbirgaripsinbirgaripler 5/5/2007
hımm

çok zor bi iş bence .bunu yapan insanlar da mutlaka birilerinden esinlenmiştir.

Çağlar dedi ki...

farmau 5/5/2007
hımm

böyle konuya hımm diye yazınca büyük bir şeyler söylencekmiş gibi bir hava oluyor sanki :)

şimdi hemşerim bak bu dedin zor çünkü

hayallerimizin oluşmasında algılarımızın rolü yadsınamaz değil mi?

Çağlar var ya ne yazacağımı unuttum
neyse hatırlayınca gelirim tekrar

Çağlar dedi ki...

H2SO4 7/5/2007
edebilir

Hayal edebilir hayali kadar :)

Çağlar dedi ki...

yicemkelleyi 7/5/2007
ah

olmayan birini düşünmek...
olanların hakkından gelemiyorken,
bilmem ki ben
ama sen bilir'sin

Çağlar dedi ki...

Lebiderya 7/5/2007
!

ben yapamam herhalde ısmarlama gibi olurdu o insan ....:)

Çağlar dedi ki...

pelinsworld 7/5/2007
olamasss

aslı olmadan sureti beceremedim çağlar!
ilk başta
bakış hayal etim ama vazgeçtim
o soğuk ve gizemli bakışı birinden çalmışım, hemen geri bıraktım!
derin düşünürmüş gibi alnını kaşımasınada önce tamam dedim,
sonra tipexledim

nasıl olacak bu iş?

banada dondurma buluuuunnn :P

Çağlar dedi ki...

hayat1987 8/5/2007
OLABİLİR DE OLMAYA BİLİR DE

ŞİMDİ DENEDİM FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ BENEZEMEYENİNİ BULAMADIM
AMA KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ BENZEMEYENİNİ AZ ÇOK YAPTIM SAYILIR :)

Çağlar dedi ki...

ipeksol 8/5/2007
düş

..

o kişi ya kendimize benzer yada hep olmak istediğimiz ama bir türlü olamadığımız birine..desem

..


gönlünce..

neden tüm dükkan ahalisine dondurma ısmarlamıyorsun ki..hayal edilecek o kadar çok dondurma çeşidi var ki

Çağlar dedi ki...

farmau 11/5/2007
iki kere hıımm

Çağlar cıks olmaz bu dedin
bak iki kere düşündüm bir de
hayallerin oluşmasında algı etkindir nokta.

Bu arada ben sobelemedim mi seni
niye kale almıyosun beni
bak küserim seni
sonu uymadı değil mi ne olabilir hımmm
aa buldum bak
bak keserim seni
puhaaaa hahaaa
gece gece çenem açıldı yine:)))

Şurda sağ tarafta en allta bayağı bir boşluk var,atsan oraya bir c kutusuda yazılarını böyle lüzumsuz konularla meşgul etmesek olmaz mı...

Kendine lüzümsuz diyen kurbiş hadi gidelim:)

Çağlar dedi ki...

isimsiz 11/5/2007
Bir karakteri yazmak

Hikayeyi yürüten şahısların kelimelerle betimlenmesi çeşitlidir fakat bir sınıflandırmaya gitmek de doğru bir davranış değildir. Çok yapılanlardan birisi hikaye ilerledikçe karakter hakkında bilgi vermektir. Okuyucuya öncelikli olarak varlığın kabaca görünüşü verilir. Amacı, diğer varlıklarla ilişkileri, hisleri, geçmişi gibi detaylar okuyucuyu yormamak için genelde bir arada sunulmaz. Hatta bazılarından bahsedilmediği de olur.

Okuyucunun, gerçeküstü olsa dahi karakteri kabul etmesi için karakterin olaylara verdiği tepkilerde ve eylemlerinde sade anlatımlar kullanılır. Şahıs baskın duygulara sahiptir (sevgi, nefret, intikam, yardım, korku vb...). Düşüncelerinin karmaşık olması okuyucuyu, daha çok da yazarı yormaktadır. Ayrıca karakter piyonlaştırılmaz, yani geri plana atılıp "tip"miş gibi sunulmaz. Okuyucu bunu farkedecek ve rahatsız olacaktır.

Karakterler hikayenin sebep-sonuç zincirininde kullanılır. Birisinin "tepkisiz" kaldığı yerde öteki devreye girer. Fakat muallakta bırakılmadığı sürece olaylara bir sebepleri yokken de neden olabilirler.

Karakter hakkında asla tutarsız bilgi verilmez. Şahsı tam olarak anlatmaya yeltenilmez, eksik bırakmak tercih edilir. Okuyucu bunu çoğunlukla kabul eder. Şu da gerçektir ki, herkesin kafasında canlandırdığı farklı olsa da 4-5 cümleyle tamamlanmış karakter hikayedeki rolünü alıcaktır.

Betimlemelerin sınırlayıcı özelliğini kullanabilmek için, yazarın kelimeleri iyi kullanması gerekmektedir. Sade veya değil betimlemeler bir tipten karakter yaratırlar. Bundan sonra karakter bir tiple asla karıştırılmamalıdır. Elbette yazar, hikayenin gidişatında değişiklikler yapabildikleri için tipleri de doğru seçmelidir.

Çağlar dedi ki...

keşkül 11/5/2007
.

:P

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 11/5/2007
bakalım hala yapabiliyor muyuz

* Jido:
Rüya çok farklı bir alan değil midir.
Dikkati hayatın bir başkasınınkine benzeyebileceği iddiasına çekip devam edelim...

* Atalet:
Vav döndü evet ama yapabiliyor olmanız da önemli.

* Zuleyla:
Biliş'in temelleri diye bir ders var mıdır acaba..

* Dolf:
Di mi kız.

* Banu:
Yapsana, bakalım.

* Vav:
Yapamadım ben de. Yapamadım demek de bir erdem di mi.

* Bitter:
Anımsama, esinlenme... hatırlananın suçu değil. evet.

* Yec:
Ha onu diyorum işte. birikimlerden damıtma olursa sayılmaz diyorum :) Yani alalım elimize sıfır kilometre bi beyin.. yap lan diyelim, kur bir insan... kuramadıkça tokatlayalım.. (Neydi beynimizi tokatlayan programın yapımcısının adı, ehe kendim buldum Başak, Rüstem Batum ;)

* İmbirgaripsinbirgariplerinisiyevişka:
hah, katılıyorum.

* Farmau:
Hatırlamamış, gelmemiş

* h2so4:
Hayal ne kadar.

* Yicem:
Ben bilirim, olmaz, ama dinleyen yok ki :)

* Lebiderya:
evet tamamen ısmarlama olacak.. hoşgeldin.

* Pelin:
olmuyo di mi, geçmişimizden gelen bilgilerimizle yoğurmadan hiçbirşey yapmıyoruz. Dondurma, evet.

* Hayat:
Bakın burada da fiziksel benziyor ama kişilik özellikleri biricik oluyor denmiş, ilginç.

* İpek:
Dondurma size kurban olsun, yeter ki olamıyor deyin :P

* Farmau2:
Aagelmişbak. Hatırlamış da :)
Sobe konusunda biraz vakit isteyeceğim, sıkıştırırsan yapmıycam diye oyunbozanlık yaparım yoksa :)
Kutu konusunda ise diyeceğim ve dediğim şu: Zaptedemem. İstemiyorum o kadar hareket ben. Kusura bakmayacaksınız artık.

* Satıcı isimsiz :)
Hikayede işler nasıl yürüyor vesikası da burada işte, teşekkürler.

* Keşkül:
(şakın gülen surat)
:)