Ben ölmeden önce diye başlayan şarkıyı hiç dinlememişti kahramanımız kara sinek. Zaten kara sineklerin oturup şarkı dinleyecek vakitleri hiç olmaz, hep aceleleri vardır. İlgi zatın hayatına dair tahminler etmekten öte pek malumatımız yok malesef. Şu an itibariyle önemli olan kanının son damlasına kadar ölü olması. Acaba ukala bir kara sinek miydi, bilmiyoruz. Ama inatçı olduğu kesin, elimizde bunun genetik bir özellik olduğunu iddia edecek kadar bol deney sonucu var.
Kara sineğin bir cinayete kurban gidip gitmediğini de kestiremiyoruz. Biz kestiremeyince başka kimse de herhangi bir şey kestirmemiş oluyor. Konuyu da kestirip atmak istemediğimizden hariçten yorum yapmaya devam etmek elimizdeki az sayıdaki kurşundan biri. Doğrudan darp görmüş olmasa da, tetiği çeken el belli olmasa da hayatın tamamen doğal akışında dönen çarkların arasında mı ezilip kaldı acaba. Tabii buradaki ezilmek mecazi bir fiil, zira kendisi çok yakışıklı bir ölü, formu hiç bozulmamış. Hem zaten canlıyı ölü haline sokacak birçok şey yok mu tamamen doğal olan, yani herhalde en az yaşatan şeyler kadar öldüren şeyler de vardır dopdoğal örtü içinde. Yani dememiz o ki doğallık hep de iyi birşey değildir. Hem öyle olsaydı ölüm de bazen iyi bazen kötü değerlendirilmezdi, değil mi.
Belki okura ilginç gelir diye belirtmeden geçemeyeceğiz, kahramanımız ölü iken hareket ediyor. Zaten etmeseydi nasıl başlıktaki yolculuğu yapabilirdi değil mi. Kendini şu anki haline bakarsak, tamamen hayatın akışına bırakmış gibi. Normalde sineklerin ne kadar süre içinde ecellerine kavuştuklarını bilen var mı aramızda acaba. Belki kardeş köylerden olan kelebekler kadar medyatik olsalardı bunları da bilebilirdik. Ama ne yazık ki fotojenik olmaları dolayısı ile flaşların önünde çok daha fazla yeralan kelebeklerimizin koskoca bir tam gün yaşadıklarını nerede ise hepimiz biliyorken, işi bu olanlarımız dışında -sanırız- hiçbirimiz sineklere dair böyle bir bilgiye sahip değiliz.
Burada şunu söylemeliyiz ki, ölü sineğimiz ölülük hayatına gerçekten uzun süredir devam etmekte şu anda bulunduğu yerde. Ölüm hayatına müdahale etse idik çoktan memleketin az su ile zor ilerleyen kanalizasyon sisteminde yolculuk eder olacaktı. Ama ya şimdi... şimdi farkettim ki köşeyi dönmüş, yönünü çıkış kapısına çevirmiş.
14 yorum:
atalet 2/8/2007
..
7-10 günde erişkin hale geliyor..
30 günde dişi sinek 2700 yumurta yumurtlayabiliyor..
ama ortalama 350-900 yumurta yumurtluyor..
toplam yaşam ömrü 30-60 gün..
kötü bi lokanta gibi sıcak ve hijyensiz bi yer filan buldu mu kışı geçiriyor..
ilkbaharda her yere yayılıyor..
28 mil öteye uçabiliyor .. eğer rüzgarı yakalarsa.. normalde.. bir günde 5-8 mil uçuyor..
genellikle geceleri.. yemek kaynağına yakın yerde dinleniyor.. yerden 150 cm-450 cm yüksekte kalmayı tercih ediyor uyurken..
yemeği tükrüğü ile eritip.. sıvı olarak emiyor..
ve.. kısa süreli dinlenmeleri.. ince tel gibi cisimlerin üzerinde yapıyor..
her yeri mikrop kaynıyor..
hamam böceği yanında.. steril kalıyor..
of of..
biraz daha okursam hayranlık duyucam..
*******************
yazıya gelirsek..
ben ölmeden önce dinlemediğine sevindim..
ölesine..
*******************
şarkı dinlemez belki.. de.. acaba şarkı mıdır vızıltısı..
aşk şarkısı mesela.. yoksa 2700 yumurta .. zor biraz..
******************
inat mıdır..
şartlı refleks geliştirecek kadar gelişmiş olmayan Merkez sinir sistemi mi.. sorumlu olan ??
******************
heykeli dikilen sinek miydi.. aziz nesinin yazdığı.. ?? nerdeydi o.. bi daha okusam mı ??
******************
elimi sallayıp kovaladığım ve hakkında hiç bişey bilmediğim hayvanın uzmanı oldum sayende.. =) gene de sevimli bulamadım.. ve üzülemedim ölmesine..
*******************
ve suya kapılıp gitmediğine göre.. nasıl gidiyodu dışarı doğru sırt üstü.. hava akımı mı.. nedir..
atalet 2/8/2007
..
ve biliyorum
çok sıkıcı olabiliyorum bazen..
söylemene gerek yok
dolphinblue 2/8/2007
...
veee bu yazı sonrasında ve ataletin kendine özgü yorumundaki hassas detaylara dikkat edildiğinden dolfindeki hamam böceği fobisi otomatikman kara sinekler içinde geçerli olmaya başlıyor... yeni fobim vatana millete hayırlı olur inşallah!
siz ikiniz mutlusunuz dimi şimdi? :(
ot böcek yazabilen biri olarak kara sinekten başka yazacak bişey yok muydu yani? diye sorar usulca topuklarım hemen... en en en.. :)
hbasak 2/8/2007
şeltoks
aman çağlar, sineklerin ecellerine kavuşma süresini ben bile merak etmiyorum! Bu kadar düşünme, sık şeltoksu gitsin...
sojo 3/8/2007
bir eleştirisel bakış programında daha beraberiz sayın seyirciler..
yazıdaki yorum güçlendirmeleri çok hoş durmuş.
cümleler güçlü ama yormuyor.
yazının çok net bir tarzı var ve tam olarak seni çağırıştırıyor ki bu herzaman rastladığımız bir özellik değil.
üzerinde çokca çalışılmamış olmasına rağmen yeterince derli toplu görüntüsüyle ilgiyle okunuyor, sıkmıyor.
bize yazara başarılar dilemek ve ilk görülen yerde belki bir gün gerek olur diye imza istemek kalıyor.
saygılar
bir okuyucu
not: demek ki neymişşş?? istersem sulandırmadan fikir beyan edebiliyomuşum!! :)))
kevserbanu 4/8/2007
BANU DEDİ;
Atalet yazmasaymış tam bana uğraşacak iş çıkmıştı. Cidden merak ettim "bu hayvanlar ne yapar. ne eder" diye. Tek hatırladığım ayaklarıyla tat aldıklarıydı :p
Bu bir sondan bahsedişiyle dramatik olması gerekirken okuyucuya dramatik değil de seyirlik gelen konu ölümün ölüm oluşundan çok ölenin istnmeyen oluşuyla ilgili tabii. Buna rağmen son anların son hamlelerin ve çıkışa- ki bu çıkış bulununlan koordinattan, pervazdan, hayatımızdan ya da hayattan çıkış belki- gidişini seyrettik.
Enteresan da oldu tabii. Buradan ben gördüm ki çağlar mikronluk hayvanlardan bile konu patlatabiliyor :p
Saygılar efenim korsan bildiriden arındırılmış yorumum burada hitam bulur.
caglarbilir 4/8/2007
küçük ama yazı oluyor
* Atalet:
Konu üzülmek falan değil tabi, sadece bir tespit paylaştım, üzülmeyin canım. Sadece akıyor hayat, onu aktarmaya çalışmıştım.
* Atalet2:
Ne münasebet, yorumunu okurken hiç sıkılmadım ben. Bilgiler için teşekkürler bu arada.
* Dolfin:
Fobi bi yazı okudum oldu diye olmaz, bi arızadır diyebiliriz fobiye, bu kadar çabuk değişmesek?
* Başak:
Köyde sinek vardı bolca, gözüne sıkıyodum, yarabii şükür anlamında yorumlanabilecek bir gezinti sonrası tekrar geliyolardı...
* Sojo:
Yorum güçlendirmesi nedir allasen, bi anlatsana.
Beni çağrıştırması konusunda da "neremi neremi" diye yanıt verme yüzeyselliğini yapsam mı diye düşünmekteydim...
* Banu:
Var gibi ve yok gibi olanlardan banu...
Hem ayrıca sen nası fizikçisin, mikronu bilmez misin.
(Bugün kendimi pek ters gördüm canım)
farmau 4/8/2007
meraba
Merhaba hemşerim öncelikle,
hatırlarmısın bir yazı yazmıştın
sessizlik diye hani bir şeylerin eksikliğinin hüznünden sonra
aslında eksikliğin sifon çekme sesi olduğunu hatırlıyordu adam
işte
burada ve genelde senin bu yazı tarzına hayranım
yazının başında verilen iç meseledeki kara bulutları öyle bir dağıtıyosun ki biz yazının sonuna gelesiye kadar neredeyse güneş açacak hale geliyor hava:))
Hımm umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir:P
Harika bir anlatım olmuş bir de:))
Ben çok beğendim ve uzun yıllar devam etmesini tekrar diliyorum:))
zuleyla 4/8/2007
...
aslında bu yazıda neden bahsettiğini anladım ama anladığımla sineğin yolculuğunu pek örtüştüremedim birbiriyle... yani nasıl düşündüğünü yakalayamadım... bir de şu çift kişilikli oda yazında böyle olmuştu... onu da hala gelip gelip okuyorum.. düşünüyorum...
kevserbanu 4/8/2007
Banu yine dedi;
Ovvv. Çağlarcan süper asabiyet geninin hükümranlığından bizim mikronumuza burun kıvırmıışş :p Şimdi bu mikrn bahsinin buraya tarafımdan davet edilişinin sebeb-i hikmeti şu ki koskoca insanın yanında öyle küçük ve dayanaıksız, ezilmeye mahkum yaratığın fiziksel değil de tüm güçsüzlükleri ve biizm de ona akrşı üstün olan tüm güçlüükleirmizi toplasak kıyas sonrası o bir mikronun bile altında kalacaktır belki...Bu yüzden onun tarifinde mikron kelimesi hasıl oluverdi akla, snra davete buyur edildi.
Imm sonra hem mübalağa sanatıyla süslenmiş yorumun nesi kötüymüş :D Bir de tecah.. arif vardı ki ne işe yaradaığını unuttum. Bilsem ondan da sanat yüklü bir cümle üretmem için sadece bir sözlüklük tık uzaktayım. Ama blog sahibimizin eline terlik alıp fırlatmasa da afilli bir höt demesinden korkarım. Sessizce kaybolayım. Sükut efenim,sükut :p
sarkuteri 5/8/2007
Her ölüm erkendir.
Kendisine tanrıdan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz. Sinek kardeşimizin nasıl sırtüstü yolculuk yaptığını anlamayanlara teessüf ediyorum. Merhumun cenazesi orta yerde mi kalacaktı, elbette müslüman kardeşleri naaşa alttan omuz vermeyi birer vazife bilmiş ve elbet kendisini en yakın ikindi namazına yetiştirerek, varsa hakları, onları da helal etmişlerdir...
caglarbilir 5/8/2007
yemeğin altında kalan yorumlar
* Farmau:
Hayran olunacak birşeyler yazdığımı sanmıyorum, o sizin teveccühünüz efendim :)
Teşekkürler yine de. Ama uzun süre devam edeceğim konusunda söz veremem.
* Zuleyla:
Ben de ne anlattım çok bilemiyorum bazen. Ben dönüp okusam, ne la bu derim herhal.
* Banu:
Bana mikronla mükronla gelmeyin kaarrdeeşiimm..
Sükut senin çenene kızım. Ona Sükunet denir, hey allaamm.
(şaka len şaka)
* Yec:
Her canlı ölümü tadacaktır da deseydin gülmekten şuradan düşecektim :)
PELİN 7/8/2007
pravvoo
Ben sevdim bu yazıyı !
sayenizde bilgi sahibi olduk
Atalet ; 2700 yumurtayı 30 günde yapıyorsa dişisi, fazla bile yaşıyor :)
ve Çağlar yine doğru saptama; kelebekler hakkında hepimiz donanımlıyız ömürleri kısa diye üzgünüz
haklısın...
kara sinek,ölüm şekilleri (eceliyle mi ölmüş acep), hakkın rahmetine kavuşma süreleri değişik blog yazısı, tebrik ediyorum yine seni :)) samimiyetle...
caglarbilir 10/8/2007
sineklik
* Pelin:
Efendim teşekkür ederiz, okuyacağınız şeyler yazmaya çalışıyoruz bazen, bazen de kusuyoruz. Böyle birşeyler..
Yorum Gönder