15 Eylül 2007 Cumartesi

Denizyıldızı ruhlu olmak


Denizyıldızının kopan bir kolunun yerine yenisinin çıkabildiğini hatırlıyorum. Kendi ruhunda bu yeteneğe sahip olanlardan olmak ister miydim diye düşünürken, o anektod geldi aklıma:
Dalga ile sahile sürüklenen denizyıldızlarının kendilerini alıp denize atacak birine ihtiyaçları vardı.
Peki şimdi ne olacak ruhumuza.


19 yorum:

Çağlar dedi ki...

zuleyla 16/9/2007
denizli,yıldızlı ruh

"Denizyıldızı ruhlu olmak"... Öncelikle başlığa feci kapıldığımı söylemeliyim... Muhayyilem bayram etti desem yeridir...
Savaş gemilerinde mi bulmadım kendimi, diplere dalıp dalıp en bilinmedik yerlerden mi çıkmadım, starfish revolution başlıklı bilim kurgu hikayeleri mi yazmadım, deniz yıldızı olmak diye şarkılar mı uydurmadım, daha neler neler... (çağlar şimdi sen bu bayrama vesile olduğun için ücret talep edersin... hiç şansın yok vereceğim en fazla yirmibeş kuruş hadi bi de teşekkür edeyim bari :p)

Geleyim yazıyla alakalı düşündüklerime:

Bence her insan bu yeteneğe zaten sahip...Kimimiz bunu geliştirebilmişiz kimimizinki biraz güdük kalmış o ayrı bir şey ama özümüzde ruhumuzu onarabilme gücü kesinlikle var bana göre... Yetenekliyiz gelişebiliriz, o halde "gelişme gücü"nü arayalım biz...
Sonra senin aklına anektod gelen bölümü okurken bende gülümsedim ve içimden şöyle söyledim "ee bak gördün mu deniz yıldızı, her horoz kendi çöplüğünde ötüyormuş ve dahi taş yerinde ağırmış"...

Ama sonra düşündüm düşündüm ve dedim ki:

"HERŞEYİYLE KENDİNE YETİYOR OLMAK" inan ÇOK SIKICI olurdu...

Çağlar dedi ki...

imbirgaripsinbirgaripler 16/9/2007
hımm

insan kendi kendine yetebilse de yalnızlık ve de dünyadan soyutlanmışlık ruhumuzu öldürüyor demekki.züleyla ya katılıyorum.insanın ruhunu onarabilmesi de kötü olurdu bence.ruhun yarası kanamalı acıtmalı ki bi daha o yaraya sebep olan şeyden uzak dursun.iyileşme süreci uzun olmalı,ama kabuğunu yolup da tekrar kanatmamalı :p ve de sonradan izi kalmalı o yaranın.her an görülüp ders alınabilmeli .böyle olunca zevkli olur bence.bununla ilgili ruh sigortacılığı deyü bi yazı yazmıştım.biraz alakalı.eheh reklam mı oldu acaba.neyse bu arada hayırlı ramazanlar:))

Çağlar dedi ki...

emins 17/9/2007
Slm

Evet bende bu konuda zuleylaya katılıyorum...hepimizde bu yetek var...önemli olan bunu geliştip hayatımıza sokmak olur...

sevgiyle..

Çağlar dedi ki...

kiytirik 17/9/2007
deniz yıldızı ruhu hmm şey evet evet

Evet bende katılıyorum efenim iyi bişeydir deniz yıldızı olmak bikere yıldızdır şan şohret ohoo değil mi efenim
Evet evet taktir ettim....

Çağlar dedi ki...

hbasak 17/9/2007
o da dert mi?

Denizyıldızı beğenmeyene kertenkele verelim....Kuyrukları kopsa da bir ay içinde yenisi çıkar, üstelik kendi başlarına sürüne sürüne ilerler...Kertenkele ruhlu olmak, kopan kuyruğu kendi kendine yenilemek iyi olurdu tabi..ama ben kolay kolay beceremem, oturur kopanın ardından ağlarım bayağı bir süre...

Çağlar dedi ki...

atalet 17/9/2007
..

okuduğumdan beri düşünüyorum..
zaten öyleyim.. öyleyiz sanırım..
eksile eksile yaşamaktansa..
gidenin kopanın koparılanın yerine yenisini koyarak.. koymaya çalışarak..

bir de..
düşündüm..
peki..
yıldızın kopan kolu kendine bir yıldız yaratsa.. noolurdu diye..??

şaka değil ciddi düşündüm..

kıyıda geçen öykü ise..
pek alakalı gelmedi bana..
kopan eksilenle..

bir şans daha vermek..
ne için..
hangisine..
neden..
çok mu katılaştım??

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 17/9/2007
Kimler de varmış burada

* Zuleyla:
Senin bam telini hala çok zor buluyorum. Bu yorumunu okuyunca bunu farkettim yine. Hangi konuyla nasıl ilgileneceğini hala tutturamıyorum.
Ayrıca yimbeş kuruşu alayım... Az veren candan, çok veren maldan :P
Katılmıyorum. Ne kadar kendimize yetebiliyorsak o kadar kolumuz yen içinde kalır, benim düşüncem bu.

* İmbir:
Oo bu kabuk yara metaforu sağlam geldi.

* Emins:
Merhaba.

* Kıytırık:
oo hehe kimler gelmiş.

* Başak:
Sürüngen ruh... Araziye uyar. Az zarar görür. Davud ile Calud hikayesini bilir misin... Kertenkele ile o hikayeyi birleştiren birşeyler okumuştum bir ansiklopedide. Biri kertenkeleyi tutup savaşın ortasına atmadıkça kertenkele rahattadır. Ruh yani..

* Atalet:
Kıyı benzetmesini şundan kullandım: Biz öyle kopanlarımızla başedebiliyoruz sansak ve başetsek de.. aslında başka ve üstesinden gelemeyeceğimiz dertler için güçlüye ihtiyaç duyarız. Bu güç kavramı yerine ne koyarsanız koyun. Ulu varlık olur, ulu birşey olur, arkadaş olur, doktor olur...
Yani benim bir şansım daha olabilmesi için bir başka güce ihtiyaç duyabiliyorum...
Böyle birşeydi sanki yazarken. Karıştırdım şimdi.

Çağlar dedi ki...

atkadehielinden 17/9/2007
:)

isterdim ....
belkide yapıyorumdur....
yoksa giden kolumsuz nası yaşardım...
veya kolumun yerine ne koyarım ....


gibi düşünceler aldı beni akşama ederiz heralde

Çağlar dedi ki...

alpernatif 17/9/2007
:P

Zaten Ankara'nın aşk ayındayız
İçim kalkmış
Ne diyorsun kardeşim :D

Çağlar dedi ki...

somebuddy 17/9/2007
Gerenk Yok

Ben istemezdim denizyıldızı olmayı o zaman.. Kolum kopacak ve yerine yenisi mi çıkacak?? I ıhh.. İstemez.. Bir kolun kopmalı ki, diğerinin kıymetini bilesin.. Üzülmelisin giden kolun ardından.. Ağlamalısın.. Hatta bazen en dibe vurabilmelisin ki, görebilesin gökyüzünün haşmetini ve güzelliğini.. Sevinebilmeli, yeniden mutlu olabilmeyi ümit edebilmelisin..
Ve seni denize atacak birileri olmalı sahilde.. Güvenebileceğin.. İnanabileceğin.. Gelmesini sabırsızlıkla bekleyeceğin..

hamiş: yaw.. böyle ard arda imoşınıl durumlar ağır geliyor bünyeye..

Çağlar dedi ki...

hicasliyok 17/9/2007
At Kendini Denize

İşte deniz yıldızıyla aramızdaki fark bu :)
Kendi kendimizi denize atabilmemiz..
Özlemişim yorum yapmayı.. Bilkent lab.ından sevgilerimle.. inşallah yakında odadaki interneti halledince sıcak yuvamdan da yazarım :)))

Görüşmek üzre çağlarcım..
ASLI

Çağlar dedi ki...

bitti 17/9/2007
...

fiziksel bir durumla ruhsal bir durumu bağdaştırmak...
severim bööle ilişkisel durumları
ve fekat
ben ruhumuzdan bişeylerin eksileceğini sanmıorum
çünkü
yaşanılan her olay iyi ya da kötü olsun fark yapmaz
mutlaka birşeyler katar ruhumuza
yani her şekilde bir büyüme durumu mevzu bahis
dolayısıyla
denizyıldızı ruhlu olmak gibi bi hadise benim düşünceme göre mümkün diil...
ama lafı şööle çevirirsek
denizyıldızı ruhlu olmak
yaşanılan iyi ya da kötü olayları sindirebilmek kabullenebilmek pes etmemek vs vs vs anlamına geliyorsa
herkesin yapabildiğini sanmıorum...
zor çünkü...
hazım olayını kavramış olmak çok zor
herkes bunu kavrıor olsaydı memleket de dünya da bu halde olmazdı
yani ben de dahil büyük çoğunluğun böyle bir ruha sahip olma olasılığının bile olasılık dışı olduğunu olasılayabilirim=)) ne cümle kurarmışım bea=))

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 18/9/2007
İğne yapraklı ruhlar

Önce Soru: Sizin ruhunuz hangisinden? Baharın yeşerip açan, güzün sararıp solanlardan mı, yoksa yaz kış yeşil kalan iğne yapraklılardan mı.

Sonra da:

* Kadeh:
Di mi ruhun yeşil kalabilmesi için...

* Alper:
Ben de bilmiyorum ki ne dediğimi.

* Sambadi:
Ben kazaların hep olacağı varsayımındaydım. E o zaman beş kazadan sonra bitti deniz yıldızı?
Bi de, ben gittim baktım... en dipten günışığı görünmüyordu.

Ya acaba Sahildeki Denizyıldızı Nöbetçisinin Trajedisi diye bi yazı mı yazsam... O vakit altına not diye duyucularınızın ayarı ile oynamayınız mı demeliyim. Yoksa sigortalarınızı sanayi cereyanına dayanabilecek şekilde yenileyiniz mi yazmalıyım.

* Aslı:
Evet yorumlar eksik kalıyor. Beklemedeyiz. Yuvayı yurt diye okudum iyi mi. Doğruluk payı var mı.

* Bitti:
Yedi bacaklı denizyıldızı.. Hilkat garibesi olur be. Değil mi.
Ben bunu yazarken kendi kendini iyileştirebilen mekanizmalardan bahsetmeye çalışmıştım. Ama sembolik kullanımın dibine vurmuşuz anlaşılan.

Çağlar dedi ki...

bitti 18/9/2007
...

kendini yenileyebilen mekanizmalardan bahsettiğini anlayabilen ben aslından tam da bundan bahsetmiştim...eksilen yani kendini yenilemeye ihtiyaç duyan bir ruhumuz yokki demek istemiştim...yani kendi kuvvet ve de çabamızla yenilemekten ziyade zaten yaşanılan her olayla doğal olarak yenilenmekte bişeyler katarak kendine devam etmekte ruhumuz...ve sonra olayı ben hazmetmeye kendini aşmaya bağladımki esas mevzu odur...
burda iletişim konuşunda ne kadar beceriksiz olduğumu bir kez daha anladım...yani ben ne anlattım sen ne anladın...alakaya maydonoz durumları...muhtemelen ben anlatamadım=)))

bi de soru sormuşsun
cevap: ne idüğü belirsiz yapraklılardan benimki=))) estimi yeşerir esti mi solar tam solma zamanında açar açacakken kurur kalır...dengesiz bir nevi...

Çağlar dedi ki...

kaprisli atalet 18/9/2007
kapris yapmak istedim blogcu gibi ben de.. ama duramadım gene yorum yazmadan..

çağlarım bilirim..
harcanıyo bu yazılar yorumlar felsefeler buralarda..
içiçe girift konular bunlar..

ben ??
ben morum bi kere.. her dem morum..
hem de gerekliyim denge için =P
hem de..
sararıp sararıp.. birden sıkılıp kendi sararmamdan.. mor mor yeni yaprak açarım..

haa..
o deniz kenarında gezen adam var ya..
işte ona denk gelmemeliyim ama..
zira.. morarmam da.. sararmam da.. hep kendimden..
dış yardımlara gerek duymam.. dış problem olmasın yeter.. =)

hatta elim değimişken vesikalık da vereyim..isteyene..
mor ataletyıldızı =P..

http://img214.imageshack.us/img214/4518/asteroidpisasterochraceit7.jpg

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 19/9/2007
Ben de öyle düşünmüştüm

* Bitti:
Bitticim, sen beni anlamışsın, ben de seni anlamışım. Ben yorum cevabımda ek olarak kendi cümlelerimle yeniden kurayım dedim galiba konuyu. Ha bi de ben iddiamda sabitim, yani yeterince acıtanların biryerlerimi koparabileceği fikrimde. Ondan sonraa, aynı zamanda zor değişen sabit fikirli biri olduğum için de öyle dedim yedi bacak konusunda.
Ayrıca zaten iletişim sınıfında yazdım, yazılı iletişim çok zor. Hele ki bu tür bir konuda iyice karışabiliyor ortalık.

* Atalet:
Yorgana kızıp pireye hallenmek...
Anacım hadi blogcu tamam da, benden niye esirgiyosun ki yorumunu :)
Ayrıca gerçekten ben de şu bir satırlık soruyu ayrı yazı yapsam mı diye düşünmüştüm de, üstüste ağır gelecekti okuyucuya. Burada saklı kalsın biraz. (İğne yapraklı ruhlar)

Çağlar dedi ki...

atalet 19/9/2007
..

güneş balçıkla sıvanmaz..

Çağlar dedi ki...

birdemetmavi 19/9/2007
...

ben istemezdim yenilenmesini...
gidenin değerini anlayamazdım o zaman...
o da güzel bir duygu olmalı...
eksilmek yani ...
kimbilir ?
******
konuyla ilgisi yok ama bilgin olsun..
elimde bi fotoğrafın var...
nostaljik değil ama, renkli veee :)))

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 19/9/2007
nakli yekün

* Atalet:
Yok abla, gerçekten ilgilenen buralarda da bulur lafları, cümleleri... di mi.

* Birdemetmavi:
Eksik kalmak... yok istemezdim.