Günümüzün teknolojik dünyası çok hızlı. Araçları çok hızlı. Girişi, gelişmesi, trajedisi çok hızlı. Ama bakın demek istediğim, bu sırf tüketim çılgınlığı falan değil. Genel olarak bu dünaya ayak uydurmalıyız. Üzüntülerimiz çabuk unutmalı, sevinmelerimize de o kadar inanmamalıyız.
Onbeş dakkalık gugıl sonrasında süperim ben, dedektif miyim neyim dedikten sonraki onbeş dakkalık gugıl, okul, feysbuk sonrası kararmamalıyız. Ne zaman üzüleceksek üzülelim, en fazla üç dakika sonra toparlanıp gidecek yeni yol bulmalıyız.
Belki ucundan biraz benzeşen eski yazı
9 yorum:
imbirgaripsinbirgaripler 30/9/2007
**
sanallaşıyo muyuz nedir?üzüntü yükleniyor kalan süre 3.45 dk........üzüntü yüklendi [aç][kaydet][iptal] aslında böyle demek istememişsin birden aklıma böyle geldi.üzüntüleri çabuk unutsak sevinçleri daha yavaş tüketsek böyle bi kıyak olsa güzel olur.
xLethex 30/9/2007
...
mutlu olmalıyım, mutlu olmalıyım...
ve fakat kendim de olmalıyım
yoksa olmamalı mıyım
caglarbilir 30/9/2007
.
- Abi bütün iyiler kapılmış diyolar?
- Yürü git len, şişirme kafamı. Koltuk mu bu, kapılsın.
- Ama abi kendin demişin şiştim diye.
- Göz görür, gönül katlanır olm. Uza.
- Peki abi.
isimsiz 30/9/2007
..
yok orda zaten..
pisiyi kapatığ hayata karışmak..
ama..
neyse..
ben ypku göstermiyim
zaten de kalabalıktan sıkılmış..
daralmış..
bayılmış bir atalet olarak..
niyer bi de başkalarını kötü yola düşüreyim ki..
di miiiiii..
atalet 30/9/2007
..
benim o isimsiz..
bi de..
aslında anladım ne dediğini de.. ( sanırım)..
nedense ruh halim anlamaktan yana değil..
somebuddy 30/9/2007
hız
Yapmalıyız, etmeliyiz demişsin de.. Gerçekten de dediklerini yapmalı mıyız, etmeli miyiz? Yoksa bunları yapmadan, etmeden, herşey bu kadar hızlı akarken, ağırdan almayı bilmeli, öğrenmeli miyiz? Herkes koşuyor diye, biz de koşup, onlara yetişmeye mi çalışmalı; yoksa biz kendi ağır aksak adımlarımızı atıp, bizim yanımızda olmak isteyenlerin bizimle beraber, yanımızda yürümelerini mi beklemeliyiz?
Çok kalabalıklar içerisinde, çok yanlız hissettiğimde kendimi, buna benzer şeyleri düşünmüşümdür çoğu zaman.. Ve ben adımlarımı, diğer adımlara göre ayarlamadığımdan, bir türlü o kadar hızlı akamadığımdan mı bu yanlızlık hissi düşünmeden edememişimdir..
Üzüntünü, mutluluğunu doyasıya yaşayamadıktan, alelacele geçiştirdikten sonra ruhu beslemek mümkün mü?
Bence biz hıza ayak uydurmamalıyız.. Hız, bizim yanımızda yavaşlamalı.. Yoksa çok erken yorulur, yıpranırız..
caglarbilir 8/10/2007
işte geldim burdayım ben bu işte ustayım - 1
* İmbir:
Kız itiraf et, sözlükten kopya çekmişsin bu yorumu yazarken :)
* Letiş:
Mutluluğu kendinin bir özelliği olarak görmek lazım. Dışarda bambaşka birşey olarak değil.
* caglar:
:)
* Atalet:
Anlamış beni, sonra sordum ne anladın diye. Unutmuş ne anladığını. Neyse zaten anlam anlamsızlaştı, geçiyoruz.
* Sambadi:
Bu benim direkler, yapmalıyız etmeliyiz'ler hep aslında kendime dediğim yazılardır. Genele uydurulması zorunlu değil. Kendimi telkin ediyordum yani bu yazıyı yazarken. Kişilerin hızından evet bana ne. Ama hayatın hızını birey olarak yavaşlatamayacağımızdan, olasılıkların acıtmalarından kurtulmak için biz de koşalım. (Ben yani, siz bana bakmayın)
imbirgaripsinbirgaripler 8/10/2007
**
ehehe itiraf ediyorum biraz öyle..hiç de kaçmıyor ha:)
caglarbilir 8/10/2007
işte geldim burdayım ben bu işte ustayım - 10
* İmbir:
Kaçmaz, yakalarım :)
Yorum Gönder