16 Şubat 2008 Cumartesi

Acı acı gülmek

Ya da, iletişim kazası olmayan şekilde havlamak



Dün bir adam izliyordum televizyonda, kızmıştı. Kızılmasına kızmıştı.
Halihazırda güçlü olanın sadece bir iletişim yöntemi olduğu iddiaasıyla
öfkelenmesine öfkelenmişti. Kendi cümleleri ile; "İtidal çağrısını
güçlü ve dolayısı ile üstte olan mı yapmalı, yoksa biz gibi güçsüz ve
yalnız ve altta ezilmiş olan mı yapmalı" diyordu. Zaten güçlü olanın,
kendisine öfkelenecek olan için elinde her türlü alet edevat olanın
sakin olmak yerine bu kadar şeyin üstüne bir de öfkelenmesine
"ahlaksızlık" ismi veriyordu.

Yani özetle zaten güçlü olanın bir de öfkelenmesi, kızması, sindirmesi
"hak" mı diyordu. Sadece zaten kaybetmiş ve bunu kabullenmişlerin
becerebileceği şekilde acı acı gülüyordu.



Bu da bu şekil bir güç yazısı olsun. Kaos ve çelişki dolusundan.



Not1: Güç isminde bir sınıf açtım. Direkler kısmında varolan güç paradigması yazılarını oraya taşıdım.


Not2: Yazı kendi başına anlaşılmıyor olabilir. Sebebi isimsiz anlattığım adam değil, kavramların ilgili sınıfın diğer yazıları ile çok bağımlı olmasındandır.

8 yorum:

Çağlar dedi ki...

veroçka 16/2/2008
.

nihat genç miydi. ?

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 16/2/2008
noktaya cevap

* Veroçka:
Öyleydi.

Çağlar dedi ki...

veroçka 16/2/2008
...

dinledim.

konuşmayı.

yazcam ama şimdi değil.

çok haksız sayılmazdı ama

bir kaç geyik işim var. halledeyim

Çağlar dedi ki...

verocka 16/2/2008
...

bide;

şu şeh edebalinin osman gaziye olan vasiyeti vardı...

yazıya onuda eklesene

kaos büyüsün

Çağlar dedi ki...

atalet 17/2/2008
hadi o da benden olsun

Ey oğul, artık Bey’sin!
Bundan sonra
öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoşgörmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana...

Ey oğul, sabretmesini bil,
vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma;
insanı yaşat ki devlet yaşasın.

Ey oğul, işin ağır,
işin çetin, gücün kula bağlı.
Allah yardımcın olsun...
Güçlüsün, kuvvetlisin,
akıllısın, kelamlısın!
Ama; bunları nerede,
nasıl kullanacağını bilmezsen
sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve
iradene sahip olasın!
Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi
değildir. Bütün bilinmeyenler,
feth edilmeyenler,
görünmeyenler, ancak sen faziletli ve
ahlaklı olursan gün ışığına çıkacaktır.

Ey oğul ! Ananı , atanı say !
Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen ,
yeşilken çöllere dönersin.
Açık sözlü ol ! Her sözü üstüne alma !
Gördüğünü görme ! Bildiğini bilme !
Sevildiğin yere sık gidip gelme !

Ey oğul ! Üç kişiye acı :
Cahil arasındaki alime ,
zenginken fakir düşene,ve
hatırlı iken itibarını kaybedene.

Ey oğul! unutma ki,
yüksekte yer tutanlar,
aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklıysan mücadeleden korkma !...

demiş .. şeyh edebali..

ve..
güleriz evet..
başlangıçta bize yapılan haksızlıklara.. hele de güçlü tarafından geenlere..
sonra sonra değişir tutumlar da..
geç olmaya demeli..

Çağlar dedi ki...

verocka 17/2/2008
...

doğu toplumlarının bir çoğunda yumuşaklık güçlülük olarak kabul edilir.


hep o bildik bambu örnekleri variliri

hani bilirsin

bir şinto tapınağının ilerisinde bir bambu ormanı vardır

ve tapınağın bahçesinde cam kavak vb sert ağaçlar vardır.

fırtına zamanlarında sert ağaçlar kırlır ama tapınağın ilerisindeki ormanda bambularda tek kayıp yoktur

neden

çünkü onlar yumuşaktırlar ve zor zamnalarda eğilip bükülerek sapa sağlam atlatırlar o anları.

ama sorun

bizim ülkemiz öznelinde

kimin yumuşak olması gibi görünüyor.

ben o kızan adamdan tarafayım.

hem öle gülmedi.

yukarıdaki hikayede anlatılan düşünceyede katılmadığımı belirtmeliyim.

kırılmak gerekirse kırılınır.

ataletin yazdıklarıda kayde değer.

Çağlar dedi ki...

alpernatif 18/2/2008
karşıtı

Bende hem öfkeli,hem de güçlü olan adamın konuşmasını dinledim
Karşı çıkılması sinirlendirmiş,karşısında susta maymun duran gazetecilere,susta duramayan gazetecileri şikayet ediyordu
Zaten işi dediğim dedik,çaldığım düdüğe kadar getirdi
Tahammülü yok karşı çıkılmasına
Ben istiyorum oluyor diyor,başka bir şey demiyor,dedirtmiyor
Güç insanın aklını başından mı alıyor ne !!!

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 19/2/2008
geliyor geliyor, yeni yazı geliyor. ama sen istiyosan bu konuya devam et, mutlu oluruz okuyucu...

* Veroçka1:
Hallet bakalım, hallettin mi.

* Veroçka2:
Osman bey aslında damat değil diyolar, ne dersiniz.

* Atalet:
Geç gelen güç kontrolsüzdür. (ne dedim ben)

* Veroçka, ohooo:
Bi komutan "su gibi olmak" demişti. Bir düşünce sistemi olarak bunu öneriyordu. Hem yumuşak ve uyumlu ve de güçlü. Anlamamışım sanırım ben bu sistemi.

* Alper:
Almaz alır mı hiç Alıyor tabi. Ama onun durum ayrı. O hasta.