uzlaşmak
(nsz)
(nsz)
Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak: "O vakit politika ile mücerret ilmi birbiriyle gayet kolay uzlaşır şeyler sanıyordum."- R. N. Güntekin. |
çatışmak
(nsz, -le)
1 . Birbirine çatmak veya çatılmak: "Ulu denizin üstünü çatışan, şimşeklenen kara bulutlar sardı."- Y. Kemal. |
2 . Söz, iddia veya davranış birbirini tutmamak, birbirini çelmek, mütenakız olmak. |
3 . Karşılıklı vuruşmak. |
4 . Kavga etmek. |
5 . Deve ve köpek çiftleşmek. |
çelişmek
(nsz, -le)
Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirlerine ters düşmek, tutarsız olmak, mütenakız olmak. |
çekişmek
(nsz, -le)
1 . İki yönünden karşılıklı çekmek: "Halat çekişmek."- . |
2 . Bir şeyi birbirine karşı çekmek: "Bıçak çekişmek."- . |
3 . Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek: "Kura çekiştiler."- . |
4 . mecaz Ağız kavgası etmek: "Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun."- P. Safa. |
5 . mecaz Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak: "Takımımız birincilik için çekişiyor."- . |
ve ayrıca
ödün
isim
Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz: "Kalabalığa verilen her ödün, verenleri kendi benliğinden, kişiliğinden uzaklaştırıyor."- N. Cumalı. |
ivaz
isim, eskimiş Arapça ¤ivaø
1 . Ödün. |
2 . hukuk Edim. |
3 . Karşılık: "Bugün canım yolda koyam, yarın ivazın veresin."- Yunus Emre. |
2 yorum:
franbuazloksuruksurubu 5/2/2008
ivaz
ivaz karşılık anlamına gelir
ivaz bir edim olabilir
yani bir edimin konusu olabilir
herşey olmak mümkün bu aralar
herşey..
caglarbilir 6/2/2008
omurgasız
* Şurup:
Kelimeler herşey olabilir ama iyi bakılırsa hepsinin bir omurgası olduğu görülür. Derinde ya da apaçık. Ama vardır manası. Kelimeler bakıp bugünlerde gündem işgal eden omurgasızlara takılmayınız. Kararmak yerine serinkanlı şekilde mücadele daha doğru olacaktır.
Yorum Gönder