23 Eylül 2006 Cumartesi

Boğazımdan Geçenler'e Dair



12.08'de başlamışım boğaz günlüğü tutmaya, bugün 23.09 . Bu süre içinde bir hafta tatil, bir hafta da şehirdışı görev nedeni ile toplam iki hafta kadar yazamadım yediklerimi. Yazabilirken gördüğüm kadarı ile ilk başlarda herşeyi ayrı ayrı yazarken, sonraları aynı zaman damgasına yediklerimi birleştirerek yazmışım. Ama unutma sorunu dışında bilinçli bir atlama olmadı içerikte.

Kıvırttığım içerik kilo alanı idi tahmin edileceği üzere. Bi kere her satırda yazan kilo değeri o anda tartılmadığım için son tartı değerinin tekrar edilmesinden ibaretti. Tartılma işi sabah ve akşam yapıldı en sık olduğu zamanlarda. Ayrıca tartıda gördüğüm değer değişikliklerine o kadar da duyarlı olmadım. Yani 79,5 çıksam da 81 :) çıksam da genelde 80 yazdım. 80 önemli bir kilo değeri idi galiba. Benzer şekilde son yazıyor olduğum 79 biraz da 78 olarak değerlendirilebilir.

Bu çalışmanın getirisi bilinçlenme oldu tahmin ettiğim üzere. Dişinizi fırçalayın az yersiniz, elinizi yıkayın, kirletmemeye çalışırsınız, gibi önerilere benzer bir çalışma bu. "Ne yediğini yaz ki pisboğazlık yapmamaya çalış" belki.

Web günlüğü bu proje ile benzer vakitli başladı, dolayısı ile boğaz işi günlüğe sıcak kalmamı sağladı, sürekli takip gerekçem oldu. Ama aynı zamanda diğer yazıların altında kaldı, üstüne çıktı derdim oldu.

Sonra kiloma uyuz oldum, 1-2 kilo verdim gibi.

Sonuç olarak bu işe biraz ara vereceğim. Tekrar başlar mıyım, bilmiyorum.


5 yorum:

Çağlar dedi ki...

eryol 24/9/2006
tercüman

Yaklaşık bir hafta önce senin de yazmış olduğun sebeplerden dolayı bırakmış olduğum BGG (Boğazımdan Geçenler Günlüğü) yazı dizisi için bana tercüman olmuşsun, teşekkür ederim :)

Çağlar dedi ki...

handecasus 23/10/2006
:))

biraz geç kalmışım...
BGG'nin sonuna yetişebildim ancak...
ama fevkalade bi fikir gibi görünüyor..
sanırım ben de buna benzer bişey yapsam iyi olacak.
(malum sebepten:)
iyi bayramlar...

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 23/10/2006
işte böyle

eski yazıların didiklenip yorumlanmasından ilginç bir haz alıyorum. değerleri veriliyormuş gibime geliyor.

boğaz sınıfındaki yazılar ilginç şeylerdi bizim için. tekrar başlayıp başlamamaya kilom biraz karar verecek. 81 in 75 e inmesinden pek bir memnun olmakla beraber bu verilenleri kas dokusundan kaybettiğimi, yağ oranımın lök lök yerinde durduğunu dün itibariyle sokakta, senden benden akıllı bir tenekeden öğrenmiş bulunuyorum. hatta kafasız alet bana beni kollarınla sıkıca sar, ama sıkı tut falan bile dedi. neyse oralar çok özele giriyor, geçelim. Ama dediğim gibi vermişiz kilo ama göbek kaslarımızın dışındaki kaslarımızdan vermişiz.
Bakacağız artık.

Çağlar dedi ki...

isimsiz 25/10/2006
:D

az yemek istiyorsan çok içeceksin...ne kadar çok içersen o kadar az yiyorsun, yok canım alkol değil... su'dan bahsediyorum...

Çağlar dedi ki...

sismares 23/1/2007
"şu boğaz harbi nedir var mı dünyada eşi " :)

boğaz için ayrı bir kategori açtığımıza göre ,yemeyi seviyoruz anlaşılan :P
fırsat buldukça bu yazılarınıza bakacağım..ama aklıma gelmişken "boğazlar sorunu" na giren ufak bir detayı ( ya da yemek tarifi de denebilir ) anlatmak istiyorum :) şöyle ki :

efendim soğanı bir güzel kavuruyorsunuz azıcık zeytinyağı içinde..mis gibi kavrulmuş soğan kokusu gelince salçasını ilave ediyorsunuz..artık ne yemeği yapmaksa muradınız malzemeleri bir güzel döşüyorsunuz...sonrasında yemeği sıvı hale getirmek kalıyor değil mi? "fikrinize bir şeyler geliyor "ama ...
yok canım daha neler ! "pişmiş aşa su katılmaz" deyimini hatırlıyorsunuz orta okul türkçe derslerinden...doğru ya pişmiş aşa su katılır mı !! soğanlar ve malzemeler piştiğine göre ? e öyleyse su katılmaz...peki nasıl olur anne yemekleri şöyle biraz sıvı halli ? hımmm...pratik çözüm kendiliğinden geliveriyor aklınıza...."zeytinyağı şişesi " :)) doldurun efendim doldurun....tencereyi yarılayın biraz :)))


bu vaka ayniyle vaki olmuştur ....sonrasını anlatmaya, bilmiyorum ki gerek var mı :)

***

anneniz tencereye mercimek çorbası için gerekli malzemeyi koymuş,ateşin altını yakmıştır...sizin de "elinizin kırılması"nı ister doğal olarak...kızım, çorbanın tadı gelsin biraz, ben unutmuşum 3 diş sarmısak soyup atar mısın ? tabii anne hemen.....
dakikalar geçer lise talebesi olan bu kız çıkamaz mutfaktan...allah allah ne yapıyor bu kız böyle? "kızım bitmedi mi daha ? bitmedi anne .....allah allah.....sabırla ve hatta sinirle bekleyiş...bütün evi etkisi altına alan kokular ve kızgın bir anne portresi sonrasında 3 diş sarmısağın 3 kafa sarmısakla aynı anlama gelmediğini acı tecrübeyle farkediş...."aman anneee...nüanslara bu kadar takılmanın ne alemi var şimdi.... !!!..."