11 Ekim 2006 Çarşamba

Ankara - İzmit - İstanbul - Edirne - Ankara


*Ziyaret
*Mazot
*170-180

Bir ziyaret için bir vakit, işyerinden 3 kişi, bir arabada toplandık, Ankara'dan yola çıktık. Yanlış hatırlamıyorsam saat başlayan günün 03 ya da 04'ü idi. Sabahın köründe İzmit'te idik. Bir müşteri ziyareti yaptık(yoksa uğramadık mı acaba, unutuyorum galiba). 11:00 gibi tekrar yola koyulduk. Öğlen İstanbul'da idik. 3 numarayı orada bir müşteri ile ilgilenmesi için bıraktık.
2 kişi olarak Edirne'ye devam ettik. İstanbul-Edirne arası -yanlış hatırlamıyorsam- 235 kilometre ve yolda(otoyolda) bir adet bile mazot ikmali yapacak istasyon yok. Yolun son 100-50 kilometresinde  mazot ışığı yandı. Adım adım olmak üzere; 90'a düştük, klima, elektrik vb. kapattık. Camları kapattık, uygun noktalarda boşa düşerek devam ettik. Gördüğümüz en az 5 çıkıştan çıkıp da meskun mahalde benzinlik aramadık. Her çıkış iki kişi arasında münakaşa nedeni oldu. Ben pimpirikli(yetişemeyiz, hemen alalım), diğer kişi(yeter daha, devam edelim) taraftarı olarak devam ettik. En sonunda bir yerden çıkıp aldık. Hatırlamıyorum hangi noktadan çıktığımızı. Sonunda Edirne'ye vardık ama saat saçma bir 15:00 olmuştu ve randevu 13:00 olduğu için geç kalmıştık. Neyse, ziyaretimizi yaptık, bir saat sonra tekrar yola çıktık. Mazotu doldurduğumuz için -bir anlamda- bitirmek derdine düştük. Topuk döşemede, İstanbul'a kadar gittik. Bu, yaklaşık 170-180'e denkgeliyor (niyeyse). Doğal olarak İstanbul çıkışında yine ikmal gerekti. İstanbul'da bıraktığımız adamın kalıp işine devam edeceği öğrenildi ve dolayısı ile devam ettik. Yolda akşam yemeği dahil olmak üzere gece saat 22:30'da evdeydim.

Toplam yaklaşık 1200 km yol.
Ankara-İstanbul'un yarısını,
Edirne-Ankara'nın yarısını kullandım.


10 yorum:

Çağlar dedi ki...

handeelibir 11/10/2006
@: slm

Çağlar, Maşallah iyi döktürmüşsün,
seni yakında ünlü bayan dergilerine editör olarak çağırabilirler, hazır olur.
Sevgilerimle,
Seni çok yoran o bloğun sahibi kız

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 11/10/2006
açıklama :)

tahmin edileceği üzere bir önceki(şu anda üstteki) yoruma açıklama yapmak için buradayım.
Hande'nin sitesinde bir yazısına benim bile kendimden beklemeyeceğim bir yorum yaptım, onu söylüyor Hande.

ilgilenenler için buyrun: http://www.blogcu.com/handeelibir/1178530/

Not: Hande'cim, çağırsınlar, hem gönlümüz hem cebimiz zenginleşir. Sevgiler.

Çağlar dedi ki...

dilaya 11/10/2006
maşallah..

ben 530 Km'de öldüm bittim, siz iyi dayanmışsınız... Ayrıca benim bu yazıdan kısaca anladığım, Çağlar'ın hiç maceracı ruhu yokmuş, fazlasıyla temkinli ve dikkatli bir insanmış... Kendini olayların akışına bırakamıyormuş...

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 11/10/2006
efendim

Eğer daha okumamış iseniz;
ben size kaynak göstereyim, bir daha yorum yapın isterim.

http://www.blogcu.com/caglarbilir/994388/
http://www.blogcu.com/caglarbilir/1004767/

Ama teşekkürler, dediklerin yanlış demiyorum. :)

Çağlar dedi ki...

dilaya 11/10/2006
ben o yazıları okudum

ben o yazıları okudum ki, de bana maceradan çok tatil gibi geldi... ama istersen şöyle özetleyeyim Çağların maceracı bir ruhu varmış da bir o kadar da temkinli ve dikkatliymiş, gereksiz maceralar (yolda benzinsiz kalmak gibi) yaşamayı sevmezmiş... Muhtemelen başına gelirse de huzursuz ve sinirli olurmuş...
Oldu mu?

Çağlar dedi ki...

zuleyla 11/10/2006
**

bu yazı milka beyaz çikolatalı gofretle yaptığın yolculuğun yazısı mıydı? :))

Çağlar dedi ki...

hussoloji 12/10/2006
mrb

uzun yolculukları severim , askere giderken bursadan hakkariye , hem de bursa-ankara-sivas-ağrı-van-hakkari üzerinden bir yolla gittik , kmyi hatırlamıyorum ama uykusuzluktan mahvolmuştum...ama yine de uzun yolculukları seviyorum neden bilmem...İyi geceler...

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 12/10/2006
cevaplar, dilay, züleyla ve hussoloji

Dilay'cığım, tamam her dediğin doğrudur da evet evet demesi pek kolay olmuyor. Bak yine açıklama yapma gereği görüyorum: Kontrollü riskler ile kontrolsüz riskler demek istedim.

Züleyla, yok milka beyaz çikolatalı gofret tek kişilik bir İstanbul(Edirne değil) dönüşü idi. Ha Cebit dönüşü idi sanırım. Bu Edirne vakası ise çok daha eski. Aylar oldu yani. Milka beyaz çikolatalı gofret :P

Hussoloji, ben de severim uzun yolları ama süren olmak isterim.

Herkese teşekkürler.Saygılar.

Çağlar dedi ki...

istanbulsiyah 12/10/2006
uzun uzun yollar

sanırım uzun yolculuk ve araba kullanmak sadece bana sıkıcı geliyor. yol boyunca elinde sigara müzik eşliğinde önündeki yuvarlağı tut dur. gerçekten çok sıkıcı.


***********************************

Amanın... sigara sağlığa zararlıdır sayın okuyucu. Sen bakma istanbulsiyah'a :)
Hele ki araba kullanırken çok da tehlikelidir. Külü düşer yakar bir yanını ki, kaza olur mazallah.

Çağlar dedi ki...

sharquteri 15/10/2006
gidi-yorum artık

Bu yazıya yorum yapmak yerine olayı kişisel bir mecraya çekeceğim şimdi... Edirneeee benim memleketim olur ve ben kendisinden ayrıyım 7-8 yıl kadar. O otabanın yapılışını metre metre gözlemledim desem yalan olur. Ama ben yalan söylemek pahasına demek istiyorum bunu. Her metresinde emeğim vardır o yolun(yuh, olsun..) Her nedense yol inşaatı görmek hep heyacanlandırmıştır beni. Kutsal bir meslek gibi gelir bana, insanları insanlara kavuşturuyorsun bir nevii.. Nokia nın yaptığı gibi yalandan da yapmıyorsun bunu (kınnekting pipıl) harbiden de kanlı canlı kavuşturuyorsun insanları...

Neyse, benzin istasyonu olmamasının nedeni oradaki trafiğin henüz istenenden az olmasıdır büyük ihtimalle. Ben ordayken üst geçitlerden taş atmak suretiyle soygunlar yapılıyordu o yolda. O kadar ıssızdı yani...