23 Ekim 2006 Pazartesi

Zamana, Musibete ve Etme Bulmaya Methiye


Geldim, gördüm, yazıyorum.
Bazı tespitlerim oldu memlekette. Olurunu olmazını sordum soruşturdum. Lafı lafa kattım, laftan laf çıkardım. Süzdüm, ayıkladım, kemiğinden sıyırdım. Çıkanı sevdim. Olmayanı olur gördüm,
Keyiflendim.
Sebebi nedenden buldum. Neden oldu dertlendim, cevaplandım. Cevabı aldım, bi daha sordum. Taşı kaldırdım böceği gördüm. Beceği takip ettim, ağını buldum. Ağına baktım, söylenmemiş, takılmış laf gördüm. Anlattırdım, sonra yormadım, sormadım, yorumladım,
Hüzünlendim.
İyi biten iyidir diye bir lafı var ecnebi bir memleketin. Ona da kalaylı bir küfür ettim, içimden. Geçti ama deldi de geçti dedirtmez inşallah bu zaman, dedim şimdi yine, içimden.
Ama içim kıyıldı dinlediklerimden. Edilen binbir nasihat bir boka yaramaz ama yaramazın içini kıymaya yeter bir musibet, öğrendim.

Etme bulma dünyası gelişen teknolojiyle hızlı döner oldu. Artık bu dünya bu lafın edildiği zamandan çok daha hızlı dönüyor, eden de bulacağını aklı başında iken buluyor. İlginçtir, eden ettiğini ederken nasıl düşünmemişse, bulacağını bulduktan sonra da düşünmüyor pek. Demek ki dünya dönerken kafalar da zamanı ve bilgeliği sıfırlamak için tersine dönebiliyor.
'Keser döner sap döner, gün olur hesap döner' lafı da buraya nasıl da cuk oturuyor.


13 yorum:

Çağlar dedi ki...

dilaya 23/10/2006
????

3 kere okudum, yorayım dedim ama yanlış olsun istemedim... Falanını filanını geç, eden bulur derler,doğrudur, bulunca anlar mı o sorudur... Hesap görülsün hesabı olan bilsin yeter zannımca...



***********************
Dilay ile kendisinin cee-box'unda konuşuyorduk yazıyı, anlaşılma sıkıntısı var yazının evet. belki çok açıklayıcı olmayabilir ancak yazı içeriği hakkında kutuda söylediklerimden bir parça buraya koyabilirim:
"aşk yok sevgi yok sevgili yok. karşı cins yok. yanlış anlaşılmasın.."

Çağlar dedi ki...

sharquteri 23/10/2006
Develer tellak iken...

Masalların başındaki o güzel maniler gibi başladı yazı. "Ben de dedemin beşiğini tıngır mıngır sallariken" diye bağlayacağını düşündüğüm anlarda yazı da bitti... Başa dönüp tekrar okudum. Sanırım içinde biraz pişmanlık biraz da nefret var...

Neyse deşmeyeyim fazla. İstesen daha açıkça anlatırdın ama demek ki böylesi daha iyiymiş...

Gökten üç elma düşseydi ne olacaktı ki zaten, boşu boşuna ziyan...

Çağlar dedi ki...

zuleyla 23/10/2006
***

e olay nerde? onu anlatmamışsın... ya da ben mi iyi okumadım dur bi daha okiim...
:)

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 24/10/2006
yazı

Bu yazı hem sanat hem tespit denemesidir. Doğru kapalı bir yazıdır. Okuyanın açtığı kadar açılması, kendi kıymeti olsun istenmiştir. Kapalı, gizli, karanlık yazanlara bir "hadi bakalım" efelenmesidir de aynı zamanda. Bir taşla çok kuş vuran, attığı taş ürküttüğü kurbağaya değsin istenen bir yazıdır.Ha yöntemi böyle iken aslı, anlattığı havada olmayan, bi tanesi içe oturan, bi tanesi de düşüp içi rahatlatan iki kayaya sahiptir. Kurmaca ya da hayal değil, en delikanlısından hayatın kendisidir.
Ey okuyucu, eğer istersen bu yoruma da eeyyeeahh diyebilirsin, ama yapacak birşey yok, Çağlar bugünlerde biraz kilitlidir.

E züleyla, bu da adını sanını bilmesem de okuduğumda bu çağlar'ın diyebileceğim yazılardan, denebilecek bir yazı mıdır, değişik mi gelmiştir. Beklenen bir itiraftır bu bağlamda.

Yec, tellal olmasın o meslek :)
Ama evet elmaların pazarda değeri düşük, aklımızı pazara çıkardık, kendimiz alıp geldik.

Dilay, sen yakalıyordun aslında ipucunu ya, neyse.

Çağlar dedi ki...

dilaya 24/10/2006
hımmmm... demek yaklaştım...

Maksat olayı çözmek değil, duyguları anlamaktı... Yaklaşmışsam da yaklaşmışımdır, ama bu normal zannımca çünkü yazı c-box'ta tarafımdan oldukça yorulmuştur... Biri tutmaya yaklaştıysa ne mutlu o zaman bana...

Çağlar dedi ki...

dilaya 24/10/2006
süpersin...

Süpersin Çağlar... Siyah çelenk harikaydı, ne kadar tammışız biz, onu gördük...

Çağlar dedi ki...

dilaya 25/10/2006
çağlar pabucu yarımmmm

Çık dışarıya oynayalım... çok sıkıldım ben bugünnnnn...

Çağlar dedi ki...

ipeksol 25/10/2006
..alemsin sen valla

..

ee..tamam da ne oldu ki seni kızdırdılar..

..karete öğrenip gelsem bir işe yarar mı

..


gönlünce ol olmaz mı

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 26/10/2006
ah ipek,

kızdım, ama bana yapılan herhangi bir şeye değil. gözümün gördüğü tespitlere kızdım. o tespitler de karate, judo dinlemiyorlar malesef :)
zaten ana fikir: cezaları, zaman kendisi vermekte. biz de şaşkın şaşkın bakmaktayız

Çağlar dedi ki...

hercaiviolett 27/10/2006
keser döner sap döner o sap...

"Hayatta en büyük kötülük öğüttür" demişti birileri. Gerçekten de öyle. Tabii ki bir musibet bin nasihattan daha iyi. Nasihat dinlemektense başıma adamakıllı bir musibet gelmesini yeğlerim. Eehemhönk ne diyorum ben ya? Allah musibetlerden, kazalardan, belalardan korusun. Neyse etme bulma dünyası olduğu da doğru bu dünyanın. Söylediklerine katılmaktan başka elimden birşey gelmiyor. Gerçi nasihat ve musibetlerle etme bulma dünyasını kafamda aynı potaya koyamadım Çağlar:)...

Çağlar dedi ki...

caglarbilir 27/10/2006
hercai,

koyma zaten. iki farklı konu onlar :)
bak, arada bir boş satır var.

Çağlar dedi ki...

kevserbanu 30/10/2006
Anlattırdım, sonra yormadım, sormadım, yorumladım,

Ah Çağlar;

Bu kez içli yazmışsın. Tersine döndüğü yönün dünyanın bilgeliği sıfırlamaya mı dönüyoruz? Ya da kim kimi referans alıyor. Ben dünyanın dönüş yönünün tersine döndüğümde merkezi nere biliyorum? Damarımda akan kanım ne yöne gidiyor? Aklımı çalkalayan rüzgar ne yöne esiyor? Midem ne yöne bulanıyor? Yağmur niye merkeze merkeze yağıyor? Neden kiri sıfırlamak istercesine şeffaf yağıyor? Biten iyi biterse iyi midir? Yağarken yumuşak baksa da insanın içini delip geçtiği olmamış mıdır yağmurun?

YAHU YAZMAYIN BÖYLE İÇLİ, BEN NE DEDİĞİMİ BİLMİYORUM O ZAMAN :P

Çağlar dedi ki...

eryol 30/10/2006
bunebe

olm senin içme zamanın gelmiş. açalım bir büyük, gerisi gelir (gerisi derken hikaye değildir kastım, alkoldür alkol, beni tanımayan okuyucu için açıklayayım dedim.)

-ge